Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlık Konferans Salonu’nda düzenlenen seminere konuşmacı olarak Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşen Adak katıldı. Açılışta söz alan AKAUM Müdürü Doç. Dr. Zerrin Sungur Taşdemir, seminer hakkında “Bu kapsamda arkadaşım Akdeniz Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşen Adak’ı konuk ediyoruz. Kendisi bize nazik bir şekilde zaman ayırdı. Bugün sosyal bir sorun olarak kadına şiddeti konuşacağız. Aslında sadece kadına olan şiddet değil toplumsal anlamda da şiddet karşısında ne gibi tutumlar sergilemeliyiz bu konular hakkında konuşmaya gayret göstereceğiz. Değerli katılımlarınız için tüm katılımcılarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
KADIN SORUNLARI
Açılışın ardından sözü Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşen Adak aldı. Adak konuşmasının başında sosyal problemden ve kadına yönelik şiddetin neden sosyal bir problem olarak ele alındığından bahsetti. Prof. Dr. Adak sözlerini şöyle sürdürdü: “Son 30-40 yıldır kadın çalışmalarının ivme kazandığını görüyoruz. Kadınla ilgili konular genellikle kadın sorunları olarak adlandırılıyor. Biz de kendi çalışmalarımı yürüttüğümüz merkezimizi kurarken ve burayı isimlendirirken üzerine çok düşündük. Çünkü kadın sorunları dediğimizde şöyle bir algı oluşuyor. Sanki bu sorunlar sadece kadınları ilgilendiren toplumun diğer kısmını alakadar etmeyen, kadınların oluşturmuş olduğu sorunlarmış gibi anlaşılabiliyor. O yüzden merkezimizi kurarken buna dikkat ettik. Burada Zerin Hocam beni davet ettiğinde Anadolu Üniversitesi’nde de bu merkezin adının Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi olduğunu gördüm. Gerçekten bu bana göre daha doğru bir tanımlama. Çünkü kadın sorunları denildiğinde konu sanki bu durum erkekleri hiç ilgilendirmiyormuş da, kadınlar bu problemleri kendi arasında konuşsun çözsün gibi bir noktaya geliyor. Fakat bu sorunların kaynağı aslında kadın veya erkek hepimiz yaratılmasına neden oluyor ve çözümünde de hepimizin katkıda bulunmak zorunda olduğu problemler. O yüzden bu sorunları toplumsal bir sorun olarak görmek ve çözümlerini de toplumsal bazda ele alarak çözüme kavuşturmaya çalışmak esas olmalıdır diye düşünüyorum."
