Söyleşiye Cumhuriyet Gazetesi’ne başlangıç yıllarından bahsederek başlayan Günay, o dönemi şöyle anlattı; “1981 yılında ben Gırgır’ın Yazı İşleri Müdürü iken, Cumhuriyet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Okay Gönensin beni aradı. Kitap fuarı olduğunu, fuarla ilgili kitap eki çıkarmak istediklerini söyledi, yardım istedi. Cumhuriyet’e dışardan yardım ederek 3 tane ek yaptım. 1985 yılının başında Cumhuriyet’e geldim. Kitap Kulübü vardı ve o dönemde çok iyi işler gördü” Cumhuriyet Kitap Eki'nin Yayın Yönetmenliği görevini sürdüren Turhan Günay, 1970 yılı sonrasında çıkardığı Gırgır ve Fırt mizah dergilerinden de bahsetti. Günay ayrıca, Karikatürist ve Gırgır Dergisi’nin kurucusu Oğuz Aral ile tanışma anısını da anlattı. Günay, “Sovyetler Birliği’ne gitmiştim. Gelirken Nazım’ın şiirlerini okuduğu bir plak aldım. Evde dinliyordum. Çok heyecanlanmıştım. İlk kez Nazım’ın sesini duyuyordum. Kapı çaldı, sarkık bıyıklı bir adam karşımda. ‘Kardeşim kıs sesini çocuk uyuyor’ dedi, döndü arkasını gitti. Arkasından özür diledim ama dönüp bakmadı bile. Halbuki ki sesini çok da açmamıştım. Apartmana girip çıkarken görüyordum. Gazeteci diyorlardı. Ben de polis gazetecisi olarak düşündüm. 3 gün sonra kapı çaldı, aynı adam ‘Girebilir miyiz? Ben Oğuz Aral’ dedi. Şaşırdım.  Çok hayran olduğum bir kişi idi. O tarihten sonra güzel bir dostluğumuz oldu. Birlikte saz çaldık. Bir gün bana mizah dergisi çıkarmak istediğini, katılıp katılmayacağımı sordu. Ben de tamam dedim. Gün Gazetesi’nin içerisinde 2 sayfalık ek olarak başladık. 1971’den 1973’e kadar sürdü” dedi. Söyleşinin tamamını izleyen Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, “Bu kadar güzel bir türkülü söyleşi olmamıştır. Turhan Günay’a geldiği için çok teşekkür ediyorum” diyerek Ergülen’e ve Günay’a çiçek takdim etti.