Bu kapsamda gerçekleştirilen “Küçük İskender Anması” etkinliğinde de 3 Temmuz 2019’da yaşamını yitiren Küçük İskender ve şiiri konuşuldu. Küçük İskender’in vefatından 15 gün önce kaleme aldığı “İştah” şiirinin seslendirilmesi ile başlayan etkinlikte konuşmacılar Mustafa Köz, Gamze Akdemir, Şakir Özüdoğru ve Emel İrtem, Küçük İskender’in yaşamı ve edebiyatına ilişkin aktarımlarda bulundu.

 

“DOĞUŞTAN ŞAİR DOĞANLARDAN”

 

Gamze Akdemir Küçük İskender ve şiirini anlattığı konuşmasında, “Küçük İskender yaşlanamadı, kendisini erken kaybettik. Ama baktığımızda kendisinin Türk şiirine 30 yılda derin izler bıraktığını görüyoruz. Neden Küçük İskender okuduğumu soranlara yanıtım hiç değişmedi. Çünkü kendisi yaşsız, zamansız, her dönemin şairidir. Hüznü ve insanca itirazı başa koyarak, değdiği tüm duyguları derinden hissederek, bizzat deneyimleyerek aktarmıştır” şeklinde konuştu. Emel İrtem konuşmasında, “Kimisi sonradan şair olur, kimisi ise şair doğar. İskender, doğuştan şair olanlardandı. Bana da şiirde ısrarcı olmayı o öğretti. Pek çok şairle de İskender sayesinde tanıştım. Ölmeden önce de bir cenazede görüştük. Kendisini erken kaybettik. Zor şeyler yaşadı, zaman zaman acımasızca eleştirildi. Hepimizin hayatlarına dokunan çok özel bir insandı” sözlerini kullandı.

 

“ÜLKE İÇİN ÖNEMLİ FİGÜRDÜ”

 

Şakir Özüdoğru da konuşmasında Küçük İskender’in şiirinin çok derin olduğunu ifade ederek, “Çok iyi bir dost, değerli bir şair ve ülkemiz için önemli bir figürdü. Kendisini tanıdığımda henüz 15 yaşındaydım. O, sadece arkadaşları için değil kendisini tanımayanlar için de iyi bir arkadaştı. İskender’in şiirinde çok garip bir duygu vardır, Türkçe yazar ama Türk şiirinin dışındaydı. Şiirleri o kadar derin ki, kendisinin şiiri ile taklidini ayırmak çok kolay bir hal alıyor. Birey içinde toplumsal mesajı ya da toplumsal bir mesajın bireyde yarattığı etkisini görebiliyoruz” dedi.Mustafa Köz ise konuşmasında Küçük İskender’in kendisini “Hayalci-toplumcu” olarak tanımladığını belirtti. (HM)