Yüzde 60 engelli olan 23 yaşındaki İmran Taşarı, 12 yaşında maruz kaldığı kas ve kemik erimesi hastalığı yüzünden ayaklarını kullanamıyor. Ailesine bakmak zorunda olan Taşarı, annesi ve 2 kız kardeşi ile birlikte adeta yaşam mücadelesi veriyor. Şehir merkezinde insanların yoğun olarak kullandığı bir kaldırıma sabah erken saatlerde gelip yazma, telefon kılıfı, parfüm, çorap gibi şeyleri sattığı tezgâhını kuran Taşarı, 9 saat boyunca tezgâhının başında soğuk havaya rağmen mesai yapıyor. Engelli olduğu için gençliğini yaşayamadığını ve ailesine bakmak zorunda olduğunu söyleyen İmran Taşarı, "Sonradan engelli oldum, sandalyeye mahkûm oldum. 3’üncü sınıfa kadar koşup yürüyordum herkes gibi. Gençliğimi yaşayamadım. Şimdi aileme bakma sorumluluğum var. Devlette 430 lira engelli maaşı verince aileme bakamaz oldum. Onun için sokakta bir şeyler yapmayı göze aldım. Bu soğukta kimse bunu yapmaz ama ben ailemi beslemek zorundayım. Onlara bir ekmek götürürsem daha mutlu olacağım" dedi.

 

"KARDEŞİME HER GÜN 20 LİRA"

 

Son olarak kendisine yardım edilmesini isteyen İmran Taşarı; "Böyle olmasını istemezdim ama her şey ailem için. Ben devlet büyüklerini bana yardım elin uzatılması konusunda göreve davet ediyorum. Yazma, telefon kılıfı, parfüm, çorap gibi şeyler satıyorum. Sabah 8’de geliyorum akşam saat 5’de evime gidiyorum. Bu arada bir kardeşim okuyor ve bursluluk parası veriyorlardı. Şuanda onu da kestiler. Kardeşime günlük 20 lira vermezsem kardeşim okula gidemeyecek. Bu arada dersleri de çok güzel. Başarılı bir kardeşim var ama onun için yapmak zorundayım, ailem için yapmak zorundayım bunu."