Yüksek Hızlı Tren’in adı ilk konuşulmaya başladığından bu yana 20 yıl geçmiş.

Herkes bu trenin nasıl bir şey olacağını merak ederken, daha yolları bile yapılmamışken, hızlı tren diye “hızlandırılmış tren” diye bir şey çıktı ortaya.

Normal tren yolunda, hızı biraz daha arttırılmış tren seferler yapmaya başladı.

Günün birinde o hızla girdi virajda devrildi, onca canımızdan olduk.

Bir daha o tren o hıza hiç çıkmadı.

Derken Yüksek Hızlı Tren’in kendine özel yolları yapılmaya başlandı, hızlı tren setleri geldi, önce Eskişehir-Ankara seferleri başladı, daha sonra yayılarak devam etti.

***

Yüksek Hızlı Tren bu gün kendi yolu üzerinde 250 kilometre hıza kadar çıkabiliyor.

Gerçi yolun tamamında aynı hızı yapamıyor ama olsun.

Yine de yollar kısaltıyor.

Eskişehir’den İstanbul’a, Konya’ya, şimdilerde İstanbul-Sivas arası seferlerin de başlamasıyla Sivas’a kadar gidilebiliyor.

Antalya için çalışılıyor.

Ancak Eskişehir’in bu günlerdeki gündemi İzmir Yüksek Hızlı Tren seferidir.

***

Eskişehir il sınırlarından da geçen Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Hattı güzergahındaki durak ile istasyonlar arasında Eskişehir’in yer almadığının görülmesinin, havalimanı ulaşımı da engellenen şehir kamuoyunda bir kez daha hayal kırıklığı ve rahatsızlık yarattı.

Konu CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü tarafından Meclis gündemine taşındı.

Süllü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu tarafından yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergesinde “Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren (YHT) Projesi güzergahı üzerinde bulunan Eskişehir’de durağın yer almamasının gerekçesi nedir? Bakanlık Ankara-İzmir YHT hattında Eskişehir’i neden görmezden geliyor?” diye sordu.

“Merkezi yönetim bir kez daha Eskişehir’i yok saymıştır. Ankara-İzmir YHT’nin Eskişehir’de izi var, durağı yok!” dedi.

***

Süllü, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Eskişehir Şubesi tarafından hazırlanan, “Eskişehir- Sivrihisar YHT Güzergahında Obruk Oluşumu ve Riskleri Hakkında Rapor” ile ortaya konulan uyarılara da dikkat çekti. Polatlı-Afyonkarahisar güzergahının obruk oluşumlarının görüldüğü alanlara yakın bulunan bölümlerinde, jeolojik-jeoteknik ve mühendislik jeoloji araştırmalarını yenileyerek hızlı tren projesinin olası obruk oluşumlarından etkilenebileceği ve işletme esnasında oluşabilecek obrukların can ve mal güvenliğini tehdit edebileceği uyarılarının dikkate alınıp alınmadığını da soran Süllü, “Obruk oluşum potansiyeline ilişkin olarak yapılan çalışmalar olmuş mudur? Olduysa, hangi sonuçlara ulaşılmış ve ulaşılan sonuçlara göre hattın yeniden belirlenmesi konusunda değerlendirmeler yapılmış mıdır?” sorularını da sordu.

Bakalım ne yanıtlar gelecek!