Bir iktidar vatandaşının bu kadar mutsuz olduğu, istemediği olaylar karşısında bu kadar ısrarcı olabilir mi?

Maalesef bizim iktidarımız oluyor.

Türkiye’nin dört bir yanı çevre direnişleri ve direnişçileriyle doldu.

Karadeniz’inden, Ege’sine, İçanadolu’da herkes direniyor.

Eskişehirlilerin iki yıldır sürdürdüğü kömürlü termik santral direnişinin ardından bir de şimdi maden aranacak bölge çıktı.

CHP’li Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in önceki gün duyurduğu bölgelerde maden aranması için ağaç katliamı gerçekleştirilecek.

Beylikova, Sivrihisar ve Mihalıççık ilçelerini kapsayan bölgede demir, magnezit ve nikel madeni çıkarmak için çalışmalara başlandığında tarım alanları, su kaynakları ve yaban hayatı tehlikeye atılacak. Bölgede 286 bin kayıtlı olmak üzere yüz binlerce kayıtsız ağaç katledilecek.

 

***

Eskişehir’i de yakından ilgilendiren Kütahya sınırları içersindeki Murat Dağı’nda siyanürle altın aramanın Porsuk Çayıyla başlayacak, Sakarya Nehrini etkileyecek bir kirlilik yaşanacak.

Sadece suda mı kirlilik?

Bu çayı nehrin çevresindeki bölgeler de etkilenecek, buralardan sulanan tarım alanlarında sağlıksız ürünler yetişecek, bu da insan sağlığını etkileyecek.

 

***

Türkiye’nin en önemli oksijen kaynağı olan Kaz Dağları’nın durumu malum.

Orada da büyük bir direniş var.

Dün on binlerce insen Türkiye’nin dört bir yanından gelerek Kaz Dağları direnişine katıldı.

Büyük buluşmada çevrecilerin kaleme aldığı “Kaz Dağları Andı” da okundu.

Çevrecilerin hep bir ağızdan okuduğu bu ant durumu tüm gerçekliğiyle ortaya koymuyor mu?

 

***

Ağaçların ayakları yok kaçmaya…

Elleri yok dövüşmeye…

Dilleri yok sövmeye…

O halde…

Kaz dağlarımızı biz savunacağız biz…

Bu dağlarda durursa kalbim bir gün…

Düştüğüm yere gömün…

Yüreğim dağ çiçeklerindedir..