Bakanlığının son günlerinde olduğu ileri sürülen Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, katıldığı bir televizyon kanalında korona virüs ile ilgili “Bu hastalığa karşı elimizde güçlü bir koz var. Yakalanmamak” demiş.
Şaka gibi değil mi?
Yakalanmamayı herkes biliyor ve istiyor.
Ama insanların elinde olan bur durum değil bu.
Pandemi’nin birinci yılını geride bıraktık, ülkemizde ilk ortaya çıktığı günlerde herkesin ağzının içine baktığı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, şimdilerde bu güvenini yitirmiş durumda.
Kimse Bakan’ın yaptığı açıklamalara eskisi kadar güven duymuyor.
***
AKP’nin illerde yaptığı kalabalık kongrelerden sonra Ankara’da yaptığı büyük kongre de çeşitli kesimler tarafından eleştirilmişti.
Kendisi sağlıkçı olan Bakan Koca, yine televizyonda kongreler ile ilgili sorulan bir soruya, bunu bu kadar uzatmamak lazım gibilerden bir yanıt vermişti.
AKP kongrelerinin yapıldığı özellikle Doğu Karadeniz illerinde vaka sayılarının nasıl hızla arttığını hep birlikte gördük.
Keza Ankara’da yapılan büyük kongreden sonra AKP’lilerin birbiri ardına hasta olduklarını da atılan tweetlerden, ve haberlerden görüyoruz.
Kaldı ki Türkiye’nin 81 ilinden gelen bu kişiler, önlemlerin hiçe sayıldığı maskesiz, mesafesiz kongrede ya katılanlara virüs bulaştırdılar, ya da virüs kaptılar.
Sonradan bu insanlar şehirlerine gittiklerinde kaptıkları virüsü de yaydılar.
***
Pandemi sürecinde en yüksek vaka sayılarına ulaşmış durumdayız.
Avrupa’da birinciliği elde ettik, dünyada da dördüncü sıradayız.
Hal böyle iken hale Büyük Kongredeki kalabalığı yok yan çekimmiş, yok dik çekimmiş, böyle görünüyormuş gibi sözlerle savunanlar var.
Bilim insanlarının sözlerine kulak vermeyip, 1 Mart tarihinde açılım başlatıldıktan sonra da vaka sayıları hızla artmaya başladı, bu artış devam ediyor.
Şimdi yine kapandık, yine yasaklar geldi.
Son açıklanan risk haritasına göre Eskişehir’de vaka sayısı 358.90’a çıktı.
İnsan sağlığı, insan hayatı bu kadar mı değersiz?
***
Bir taraftan da aşılama çalışmaları devam ediyor.
Aşı tartışmaları da.
Geçtiğimiz hafta içinde Eskişehir’de verilen randevuların aşı olmadığı gerekçesiyle iptal edildiğini gördük.
Gerek Aile Sağlığı Merkezlerinde, gerekse hastanelerde aşı randevuları verildi ama aşı olmadığı da söylendi.
Alman aşısı devreye girdi de bu sorun da aşılmış oldu
***
Bu arada aşılama işlemleri başladığı günlerde haber koşuşturmasında toplumun sürekli içinde olan gazetecilere de öncelik tanınması konusunda girişimlerde bulunulmuştu.
Ülkenin en büyük basın meslek kuruluşu olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun girişimleri sonuç verdi ve gazeteciler yaşa bakılmaksızın aşılama kapsamına alındı, aşılarını da oluyorlar.
Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
