Eskişehir’in, Halkevleri’nden sonra ilk sergilerin açıldığı sanat mekanı, 1966 yılında Kurşunlu cami külliyesinde açılan Eskişehir Devlet Güzel Sanatlar Galerisidir. Ondan önce sergiler Dumlupınar İlkokulu’nun koridorlarında açılıyormuştu. Hatta 1952 yılında Eskişehir’e getirilen 10. Devlet Resim-Heykel Sergisi de orada açılmış.

     Eskişehir Devlet Güzel Sanatlar Galerisinin açılışını görenlerden birisiyim. Çok sevinilmişti. Halkevleri dönemi ressamlarından Rüştü Yetilmezer ile Hasan Tuncer’in aralarındaki konuşmalarını anımsıyorum. “Artık Eskişehir’e Halkevlerinde olduğu gibi Ankara’dan, İstanbul’dan sergiler gelir, Eskişehir’de de iyi ressamlar yetişir” demişlerdi.

    Eskişehir 1960’lı yıllardan Anadolu Üniversitesinde Güzel Sanatlar Fakültesi ile Edebiyat Fakültesi’nin kurulmasına kadar hep ülkemizin önde gelen sanatçılarını ve sergilerini Eskişehir’de beklemiştir. Hatta Yunus Emre’ye Eskişehir’de ciddi olarak sahiplenememesinin gerekçesini de sanatımızın ve şiirimizin Eskişehir’e taşınamamasına bağlanmaktadır. Örneğin; yunus Emre 1940’lı yıllardan beri Eskişehir’de şiirlerle, şiir yazanlarla anılırken Türk şiirinin tanınmış şairlerinden bir tanesi dahi Eskişehir’e getirilmemiştir.Onun için Eskişehir’in Türk şiirinde yeri ve şairleri olmamıştır.

     Eskişehir, Prof.Dr. Yıulmaz Büyükerşen’in Belediye Başkanı olmasıyla 2000’li yıllarda sanatın her dalında, sanatın yoğun yaşandığı  ülkemizin ilk sıralardaki şehirlerinden biri olmuştur. Her yıl yeni bir gelişmeye şahit olarak büyüyor ve her yıl sanattaki gereksinimlerini bir bir tamamlıyor. Şiirden film festivallerinden uluslararası festivalleriyle, sanat müzeleriyle de adını duyuruyor.        Bu yıl Eylül ayımızda yeni sanat mevsimine Eskişehir’de sanatın düzeyini daha yükseklere taşıyacak yeni bir sanat mekanı daha kazanarak açıldı. Bu mekan Odunpazarı Modern Müze (OMM)dir. Cumhurbaşkanı Recep Talip Erdoğan tarafından açılışı yapılan Odunpazarı Modern Müze iki Odunpazarı’nın çocuğu Erol Tabanca ve Cem Siyahi’in doğup büyüdükleri Eskişehir’e bir eser kazandırma ve son yıllardaki Eskişehir’in gelişmesine katkıda bulunma isteklerinden doğmuştur ve bunu da tarihi Odunpazarı semtine dünyaca ünlü bir mimarın elinden çıkmasını gerçekleştirerek  kazandırmışlardır.

     Odunpazarı Modern Müze, dünyanın en iyi on mimarı arasında gösterilen dünyanın sayılı kütüphanelerinden biri olacak Haruki Murakami Kütüphanesinin de projesini yapan Japon Kengo Kuma tarafından tasarlanmış. Odunpazarı adına sadık kerestelerle tasarlanmış müze 4500 m2 alana sahip. Müzenin ilk sergisi kendi de koleksiyoner olan Erol Tabanca’ın 2000’li yılların başından beri oluşturduğu 1950’lerden günümüz farklı dişiplinlerde çağdaş sanatçılarımızın ve yabancı sanatçıların eserlerinden seçilerek Haldun Dostoğlu’nun küratörlüğünde seçilen  Erol Akyavaş, Burhan Doğançay, Nejat Melih Devrim, Nuri İyem, Azade Köker, Gülsüm Karamustafa, Peter Zimmerman, Jaume Plensa, Marc Quinn,  Sarah Morris, Robert Longo gibi 60 yerli ve yabancı sanatçının 90 eserinden oluşan bir kavuşmayı çağrıştıran “Yuslat” adını taşıyan sergide sergileniyor. Müzede dünyaca ünlü Japon Babbusanatçısı Tanabe Chikuunsai’nın uyguladığı enstalasyon çalışması dikkat çekiyor. Bunların dışında dünyanın önde gelen kolektifi Marshmallow Laser Feast’ın  ilk olareak gerçekleştirdiği “Ağaça Övgü” ve Bir Hayvanın Gözlerinden” dijital sergisi var.

      İstanbul Modern,Sabancı Müzesi, Pera gibi Eskişehir’de de OMM var.Ülkemizin dört bir yanından bu müze için sanatçılar, sanatseverler Eskişehire gelecekler…

 

“Eskişehirimizi Fotoğraflıyoruz” Sergisi

      Şehirlerin sivil sanat kurumları olan sanat derneklerinin bulundukları şehrin sanatına sahip çıktıkları kadar şehrin belleğini ve arşivini yaratma, değerlerini gösterme gibi sorumlulukları vardır.

      Eskişehir Sanat Derneği bu bilinçle Eskişehire ve değerlerine sahip çıkıyor, arşivini yaratıyor. Bunu Yunus Emre, Lületaşı gibi çalışmalarının yanındır onbir yıldır gerçekleştirdiği “Eskişehirimizi Fotoğraflıyoruz” sergileriyle görüyoruz.

      “Eskişehirimizi Fotoğraflıyoruz” bir projedir. Eskişehirin bugününü belgelemenin yanında fotoğraf sanatçılarının yaşadıkları şehre yakından bakmalarını gerçekleştirmektedir. Aynı Atget’in “Paris’in Sokakları”, Doısnaau’nın “Paris’in Aşıkları”, Bressai’nin “Paris’in gizli yanları” nı fotoğrafladıkları gibi. New York’u, Londra’yı, Paris’i,Berlin’i sanatçılarının fotoğrafladıkları gibi çalışıyorlar

       Esasında şehirleri şehir yapan, sevdiren, aşk eden sanatçılarıdır. İstanbulu İstanbul yapan İstanbul’u camileri, denizi, martıları, vapurlar, her köşe başındaki tarihi gibi onları bizlere taşıyan, gösteren, anlatan Yahya Kemal, Orhan Veli gibi şairler, onları bize şarkı olarak sunan besteciler. Sait Faik, Selim İleri gibi öykü, roman yazarları, Hikmet Onat, İbrahim Çallı gibi ressamlar, Ara Güler, Gültekin Çizgen gibi fotoğraf sanatçıları, Semih Balcıoğlu gibi karikatürcülerdir.

       Eskişehir Sanat Derneği her yıl 2 Eylül Eskişehir’in düşman işgalinden kurtuluşunun kutlandığı gün Eskişehir Devlet Güzel Sanatlar Galerisinde açtığı serginin adıdır da. Dernek bunu sadece fotoğraf birimi ile de gerçekleştirmiyor. 2003 yılından beri düzenlediği lise öğrencileri arasında düzenlediği fotoğraf yarışmasında da verdiği konu “Yaşadığımız Eskişehir” başlığıyla da gerçekleştiriyor.

        Bu yıl 11.si gerçekleşen sergide 34 sanatçının 68 fotoğrafı sergide yer aldı.Sergiye; Abdurrahman Yıldırım, Turgut Koç, Nurten Sarıdoğan, Erkan Dinç, Bülent Kızılkuş, Zülal Taşkın,Ali Şimşek, Nilüfer Sezer, Necati Akkoç, Battalgazi Barlas,Mehmet Öztürk, Zehra Ataoğlu, Ümmahan Taşın, Ali Rıza Öztekin, Emin Gülören, Yelda Akıllıgöz, Necmiye Bahadır Akduman, Yasemin Dağalp, Eyüp Salacak, Tuğba Çiftelerli,Meral Eryaşar, Muhammed Akbulut, Nevin Arın, Nil Oskaylar, Şükran Başol, Nurhan Noyan Kaya, Sadullah Aksu, Kerim Yılmaz, Bekir Tanyel, Levent Akkuş katıdılar