Bugünkü yazımda, Nevzat Kaya’nın hayat öyküsünü kaleme aldım. Soyadına müsemma, dostlukta kaya gibi insan. Her zaman hakikat ve haklının yanında yer almış. Mazlum ve mağduru savunmuş. Adalet ilkesini özümsemiş.  Ufku derin ve öngörüde isabetli kişi! Hayata çok yönlü hazırlanmış. Başarılarında, akıl gözü ile akıl kulağı etkin olmuş.

 

Nevzat Kaya, 1955 yılında Eskişehir’in Çifteler ilçesi Eminekin köyünde dünyaya gelmiş. İlkokulu köyünde okumuş. Sınavla, Eskişehir İmam Hatip Okuluna girmiş. Aynı okulun “Yaptırma ve Yaşatma Derneği” yatılı pansiyon imtihanını kazanmış. Böylece ailesini, kendilerince hatırı sayılır ekonomik yükten kurtarmış. O günleri müteakiben başarıları peş peşe sıralanmış. İftihar tablolarına adını yazdırmış. Değerli Nevzat’ın belirttiği şu hususu ülke gerçeği adına gözden kaçırmamalı. O dönemin pansiyonlu okullarından Sanat okulları, Öğretmen okulları ve İmam Hatip okulları gibi mesleki okulların kırsaldaki fakir halk çocuklarını çalışma hayatına hazırlamada rolü büyüktür.

 

1960’lı-70’li yılların orta dereceli her okulun özelinde öğrenci şapkaları vardı. İmam Hatip Okulu öğrenci şapka şeritleri beyazdı. O yıllarda cumartesi günleri yarım gün ders olurdu. Saat 13.00’te okulun “Son ders” zili çaldığında öğrenci, öğretmen ve idareci okul bahçesinde toplanırdı. İstiklal Marşıyla birlikte bayrak merasimi yapılırdı. Günümüzde olduğu gibi pazartesi günleri yine haftanın ilk dersinden önce İstiklal Marşı ile bayrak merasimi yapılırdı. O merasimlerin önemi, küçümsenmesin! O merasimler her Türk çocuğuna hayatın istiklal, istikbal ve istikrar derslerini okutur. Bizim zamanımızda, okul müdürü veya vekili merasimlerde ufukları açan, umutları coşturan konuşmalar yapardı. Bu konuşmalar öğrencilerin ivme kazanmasında etkin olurdu.

 

Nevzat Kaya, Eskişehir İmam Hatip Okul müdürü Mehmet Diler’in merasim konuşmalarını ilgiyle izlemiş. Müdürün konuşmalarında, öğrenci şapkalarındaki beyaz şeritte dikkat çektiğini, söylüyor. Müdür: “Bu şeritlerin beyazlığı gibi vicdanınız temiz olsun. Şafakla gelen aydınlıklar gibi etrafınızı aydınlatın. Zifiri karanlıkta kirli iş çevirenlerden olmayın. Şapka bile, aklın olduğu başta durur. Aksi, şapka değerini taşımaz. Şafaklar gibi umut dolu olun. Mücadeleniz, insanlığı karanlığın karamsarlığından kurtarmak olsun. Onun için çok çalışın. Hasetlerden değil gıpta edenlerden olun!” tarzında motive konuşmalar yapardı, diyor.

 

Nevzat Kay liseyi, Kayseri’de parasız yatılı okumuş. Lise bitiminde, Diyanet İşleri Başkanlığınca zorunlu hizmet karşılığı “İmam-Hatiplik” görevine atanmış. Akabinde Konya Yüksek İslam Enstitüsüne kayıt olmuş. Aynı dönem Erzurum Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi “Biyoloji” bölümünü kazanmış. Biyolojide okumayı yeğlemiş. Lisans eğitimini müteakip Milli Eğitim Bakanlığında öğretmenliğe başlamış. Öğretmenlik mi? İnsanlık tarihinin en kutsal mesleği olduğu kanaatindeyim. Nevzat Hoca, hayatının akışına yön verenlerin öğretmenleri olduğunu vurguluyor. Bir başka meslekle kıyaslayarak öğretmenliğin itibar düzeyini aşağı çeken toplum yanılgısına yanmaya mahkûmdur.

 

Öğretmen, toplumu zifiri karanlıktan şafak vakti aydınlığına taşıyan hayatın dinamiğidir. Öğretmene bu gözle bakmayıp askeri ücretliyi örnek gösteren toplum karanlıkla boğuşacağı günü beklesin.  Üç erkek çocuk babası olan Kaya, yüksek lisan eğitimini ikmal etmiş. Sağlık Bakanlığı bünyesinde vazifesini sürdürmüş. Şu an emekliliğin tadını çıkarıyor. Allah ağzının tadını, huzurunu ve sağlığını bozmasın. Bundan sonraki yaşamında başarılar dilerim.

 

Eskiler, temsilde hata olmaz derlerdi. Ben de, bir misalle öğretmenlik mesleğinin kutsallık ve önemini izaha çalışacağım. Köyde, avlumuzun kuzey ve güneyinde birer soğuk demirci vardı. Zaman zaman yanlarına uğrar hâl hatır ederdim. Oralarda gördüğüm olgudan söz edeceğim. Onlar kızgın demire, örs üzerinde çekiçle biçim verirlerdi. Öğretmende, soğuk demirci misali öğrencisine şekil veren sanatkârdır. Yeter ki toplum,  öğretmene gereken değeri versin!  Şafak vakti aydınlığında hayat sürmek isteyen toplum öğretmene sahip çıkmalı.  Ehil ellerde şekillenen nesillerin istikrar, istikbal ve istiklali şafak vakti gibi parlak olacaktır.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!