Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre, Eskişehir’de hem trafik kazaları hem de ölümlü trafik kazaları bir önceki yıla göre azaldı. 2020 yılında Eskişehir’de 11 bin 84 trafik kazası gerçekleşti. Bir önceki yıla göre bin 580 kaza daha az yaşanırken, kazada ölenlerin sayısında 19 kişilik bir düşüş oldu. Kazaların ve ölümlerin azalması gerçekten sevindirici. Bu sayıların daha da düşmesi için herkes çaba göstermeli. Eskişehir’de ölümlü kazaların sıklıkla yaşandığı Alpu yolu halkın deyişiyle ‘Ölüm yolu’ için de harekete geçilmeli. Vatandaşlar bu yolun iyileştirilmesini ve duble yol yapılmasını istiyor. Yıllardır bu istekleri gerçekleşmiyor, yol bir türlü yatırım programına alınmıyor. Burada kamulaştırma çalışmaları artık daha hızlı ilerlemeli, Eskişehir’in kanayan yarası olan bu yol daha fazla ölüme yol açmadan yapılmalı.

ESKİŞEHİR’DE 455 BİN AŞI YAPILDI

Son rakamlara göre Eskişehir’de 1‘inci doz aşı uygulanan kişi sayısı 260 bin 624 ve 2’nci doz aşı uygulanan kişi sayısının ise 194 bin 391 oldu. Bu rakamlara göre kabaca şehir nüfusunun yüzde 22’si 2 doz aşısını oldu. İlk doz aşısını olanların sayısı ise nüfusun yüzde 30’una yaklaştı. Biontech aşısının ilk doz koruma oranının yüksek olması da bu açıdan sevindirici. Aşı çalışmaları da özellikle Haziran ayında oldukça yoğunlaştı. Bu ay içinde 2 doz aşı olanların sayısı iyice yükselirse, Temmuz ayında biraz daha rahat edeceğiz gibi gözüküyor. O yüzden daha önce de söylediğimiz gibi aşı sırası gelenlerin ulaşabildikleri aşıyı yaptırmaları çok önemli. Toplumun büyük çoğunluğu ne kadar kısa sürede aşılanırsa, eski yaşantılarımıza dönmemiz de bir o kadar hızlı olur.

GÖKPINAR BARAJI

AK Parti Milletvekili Emine Nur Günay, Gökpınar Barajı’nın Ağustos ayında tamamlanmasının hedeflendiğini açıkladı. Bu yıl çiftçiler kuraklık ve sulama planlamasının yanlış yapılması nedeniyle çok büyük zarar etti. Sulayamadıkları için ekinleri yandı. Eğer bu yıl Gökpınar Barajı tamamlanırsa, gelecek yıl ekim yapacak olan çiftçilerin de içine bir nebze olsun su dökülmüş olur. Çiftçiler üretmezse ya da üretemezse bu tüm halkı olumsuz etkiliyor. Ürün fiyatları yükseliyor, vatandaşın alım gücü düşüyor. Çiftçilerin ‘ Biz üretmezsek, Türkiye aç kalır’ diye bir söylemi var. Bu söylem de buradan kaynaklanıyor. Alım gücü arasındaki farkları saymazsak yurt dışında tarım ürünleri bakıldığında daha pahalı. Kilosu 10 eurodan domates satılıyor örneğin. Tabi ki onlar için bu 10 birim ancak onlarda da tarım üretimi yüksek olsa belki 1 birimden alacaklar. Pandeminin de etkisiyle derinleşen ekonomik sorunlara bir de tarımsal üretim sorunlarının eklenmemesi lazım. Vatandaşların alım gücü zaten düşük, fiyatların iyice artmaması için de devletin çiftçiye elinden geldiğince destek olması gerekiyor.