Eskişehir’in değerlerinden Abdullah Akbıyık, Allah’ın kendisine biçtiği ömrü tamamladı. 01 OCAK 2021 Günü Hakk’a yürüdü. O, toplumsal barışa önem veren bir değerdi. Etrafına fayda sağlayan insandı. Eskişehir, bir değerini daha kaybetti.

 

İstiklal ile istikbal, ilke ve değer yargıları evrensel duyarlılığa sahip olanlarındır. İslam anlayışında ölüm, bir son değil yeni bir hayata doğumdur. Müslüman çağdaş, demokrat, mütedeyyin, milliyetçi ve vatanperverdir. Müslüman, Kur’an’ın: “…Biz, Allah’tan geldik ve ona döneceğiz… Her canlı, ölümü tadacaktır.” hükümlerinin bilinciyle yaşar ve ait olduğu yere döner. Müslüman, ölümüyle Allah’ın rahmetine kavuşur. Bu hâl, Allah’ın rahim sıfatının bir müjdesidir.

 

Erdemli insanlar değerleriyle yaşarlar. İlkeleriyle başarırlar. Eskişehir’in değerlerinden iş adamı mali müşavir Abdullah Akbıyık ile 19.02.2015 günü Yenigün gazetesinde yayınlanan gayrimenkul değer anlayışı üzerine bir söyleşi yapmıştım. Merhum Abdullah Akbıyık, 1947 yılında Erzurum’un İspir ilçesinde doğmuş. İlkokul, orta ve liseyi Eskişehir’de okumuş. Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden mezun olmuş. Evli ve dört çocuk babasıdır. Abdullah Akbıyık’ın kendi ifadesiyle kendisini tanıyalım: “Köyümde okul sıkıntısı vardı. Okumayı çok istiyordum. 1957’de, on yaşımdayken Eskişehir’e göç ettik. Geliş gayemiz eğitim, öğretim ve iktisadi gelişim içindi.

        

Ben, Eskişehir sevdalısıyım. Her şeyimi Eskişehir’e borçluyum. Zorlukları çalışarak aştım. Hem okudum. Hem de, aile bütçesine katkı sağladım.  İsviçre’de, işletme üzerine staj yaptım. İş hayatına küçük yaşata atıldım. Böylece toplumu erken tanıma fırsatı buldum. İnsan, küçük yaşta insanlarla daha çabuk ünsiyet kuruyor. Varlığı, darlığı öğreniyor. Artıya, artı kazandırmak çok önemli... Küçük yaşta iş hayatına atılmam tahsil aşkımı ateşledi. Başkalarına muhtaç olmamak için çok çalıştık. On beş yıllık öğrencilik hayatımda, on beş gün tatilim yoktur. Memur olarak bir kamu bankasında da çalıştım.

 

1976’da, serbest muhasebe ve mali müşavirlik bürosu açtım. Emlak işine atıldım. Asıl mesleğim Mali Müşavirlik. Uzun yıllar siyasal faaliyetlerim oldu. İş, aile ve siyasi hayatımda eşimden büyük destek gördüm. Tacir, müşterinin dilinden anlamak zorunda... Müşteri, haklıdır. Tüccar, müşterisi nispetinde yol alır. Gülmesini bilmeyen kepenkleri kapatsın, derim. Yurtdışı stajında iş disiplini, prensibi, sistemi ve ilkeli olmayı öğrendim.

        

Atatürk’ün cumhuriyeti emanet ettiği gençlerden kalemlerinin güçlü olmasını istiyorum. Eğitim ve öğretimde her günü bir sonraki günden daha ileride olmalarını arzu ediyorum. Ülkemizi, özlenen medeniyetler seviyesine taşımalarını hasretle bekliyorum. Tahsil ve eğitim seviyesi hangi düzeyde olursa olsun yanında kâğıt kalem taşımayanın notu, nezdimde kırıktır. Kâğıt, kalem bir insanın üzerindeki elbise gibidir. Randevuya sadakat, insanın karakter yapısını yansıtır. İşlerimi prensiple büyüttüm. İtibarımı ilkemle sağladım.  İnsanları, emlak piyasasında daha iyi tanıdım. Medeni insan, kendini çok yönlü yetiştirendir.

 

Gayrimenkul değerler üzerine şunları söylemek istiyorum. Gayrimenkul her zaman altın gibi cevherdir. Evi olmayan öncelikle ev almalı. Sonra dükkân... Daha sonra arsa almalı. Ev alacak gücü olamayan arsa almalı. Arsa, ileride ev kazandırır. Şehrin kenar semtlerinden kıraç arazilerin olduğu bölgelerde arsa almalı. Eskişehir, Anadolu coğrafyasının önemli bir yerinde... Yolların kesişim bölgesinde... Eskişehir hızla gelişen bir şehir... Göç alan bir il... Konut ve iş yerine sürekli ihtiyaç olan bir kent. Şehrin dışında da olsa, şehre dönüp bakıldığında şehrin minarelerinin görülebildiği yerden arsa almalı. Tecrübelerim bunu doğrular.” demişti.

 

Merhum Abdullah Akbıyık’ın altın harflerle işlenip tarihe geçecek bu sözlerinin her biri büyük birer derstir. Merhumun ailesi, yakınları, sevenleri ve sevdiklerine baş sağlığı dilerim. Mekânı cennet olsun!

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!