Ah “Göz” ah! Her şeyi görürsün de, niçin kendini göremezsin? Güneşi de, gölgeyi de görürsün. Varlığın gölgesi niçin kendi yanındadır?  Güneş birdir, iki değil. Ay ve dünya birer tanedir,  ikişer değil. Her biri Rabbin azametine delildir. Karıncalar toplanıp Süleyman Peygamber’e rüzgârı şikâyete gelmişler: “Biz, rüzgârdan rahatsız oluyoruz. Zararımız var. Bizi, rüzgârla mahkeme edin.” demişler. O da: “Yakalayın rüzgârı, sizinle onu murafaa edelim!” demiş. Ne acayip iş, değil mi? Durumun muhasebatı, hesabın zaruretinden diyelim.  

 

Yine bir yılın sonuna yaklaştık. Bir mali muhasebe dönemi daha kapanmak üzere… Kâr ya da zararın defteri kebirde görüleceği vakte gelindi. İşin sonunda vergi, amortisman gibi hesaplar murafaaya hazırlanıyor. Murafaa mı, duruşma ve hesaplaşma demektir. Mali yıllar, kâr ya da zararla açılıp kapanırken ömürler tükeniyor. İnsan, dünyevi mekândan uhrevi mizana farkında ya da farkında olmadan ilerliyor. Uzun gibi görünen zaman tez tükeniyor. Herkes torbasına günah veya sevap bir şeyler dolduruyor. Torbaya doldurulan yüklerin muhasebatı şart…  Muhasebatın doğruluğu mizanda esenliğe sebeptir. Mizan mı, herkesin kilosunu göreceği kantar…

     

Muhasebat, hesap işleri demektir. Tacirler, işletmeler, şirketler ve devletler mali yıla ait hesap tutarlar. Hesap sistemine “muhasebe” denir. Muhasebe tekili, muhasebat çoğulu ifade eder. Muhasebatın dünyevi olduğu gibi uhrevi murafaası da hakikattir. Muhasebat, ifrat ve tefrite kaçmamak içindir. Muhasebatın temeli dürüstlük, adalet, merhamet, güven, barış, hoş görü ve uzlaşıya dayanır. Gayrısı, hileli çürük yapı inşasından farksızdır. Casiye suresinde, Allah: “Kim iyi iş yaparsa kendi yararına yapar. Kim de, kötülük yaparsa kendi zararına yapar. Nihayetinde, Allah’a döndürüleceksiniz.” ikazını yapıyor. Gölgesi niçin aslının yanındadır, demiştim.

 

Hâli muhasebesi düzgün olanın mali muhasebesi de düzgündür. Hâli muhasebesine çeki düzen vermek isteyen itidalli olur. Mutlak irade, kitabı kadimde mutedil ve ölçülü olmayı emrediyor. İtidal ile ölçü iki dünyanın refah ve huzurunun ana ilkesidir. Güven, refah, huzur vb.leri bozan amillerin kontrolü, hâli ve mali muhasebe dürüstlüğüne bağlıdır. Akıllı insan, ekonomik yapı ile sosyal çevre ilişkilerini murakabeyle muhasebe yapar. Günlük ilişkilerin muhasebatı akşam ve sabah çek edilmeli. Haklar zaviyesinde muhasebe düzgün olmadıkça namaz, oruç, zekât gibi ibadetler kurtuluşa kifayet eder mi? Asıl muhasebe, hak sahiplerini mağdur etmemek için tutulan muhasebedir.

 

Mali yıldan kasıt 01 OCAK ile o yılın sonu 31 Aralık günü arası zamandır. Muhasebe, kâr ve zarar tespitidir. Ömür muhasebesi, mali yıl muhasebesinden daha mı önemsiz? Ömür muhasebesi, hafife almaya gelmez! Mali muhasebede düzeltmeler yapılabilir. Ömür muhasebesinin düzeltmeleri,  ahirde Allah’a ve hak sahiplerine kalmıştır. Kişi, kendi hâl muhasebesini ister tutsun, ister tutmasın. İlahi muhasebede silinmez yazı ve bozulmaz kamerayla ahvalin hepsi müspet-menfi kayda geçer. Düzgün muhasebatın murafaası kolaydır. Mali muhasebenin mucidi, Hz. Ömer’dir.

 

Muhasip bir arkadaşım vardı. Yıllar önce Hakk’ın rahmetine kavuştu. Merhum Galip Abi, çalışma hayatı anılarından birin de: Mali yılsonu şirket ortakları toplandılar. Mizanı istediler. Defteri kebiri bulundukları ofise götürdüm. Neşeleri yerinde idi. “Geldin mi, Galip?” dediler. Geldim, efendim, dedim. “Durum, nedir?” dediler. Efendim! Bu sene şu kadar (…) meblağ kârdayız dediğimde, gülen yüzler birden asıldı. “Defteri bırak, çık dışarı!” dediler. Çıkıp çalışma odama geçtim. Vaziyeti, anlamaya çalışırken birden kapı açıldı. Gelen, şirketin yaşça en küçük ortağı idi. Defteri, hiddetle masaya fırlattı ve:  “Muhasebeyi öğren de gel” dedi. Hesaplar üzerinde biraz daha çalıştım. Defteri, tekrar koltuğuma kıstırıp huzura vardım. Efendim, üzgünüm! Maalesef, bu yıl zarardayız dediğimde de, dürülü suratlar, güller gibi açıldılar. “Aferin Galip, çok çalıştın. Zarar etsek de emeğin karşılıksız kalmayacak.” dediler, demişti.   Detayı, herkesin akıl vicdanına bırakmak daha doğrusu. 

 

Muhasebenin pratiği “T” cetvelidir. Bu cetvelinin bir tarafına aktifler ve diğer tarafına pasifler kayıt yapılır. Bir tarafa borçlar ve diğer tarafa alacaklar yazılır. Daha öz ifadeyle kâr ile zarar işlenir. Böylece kâr ya da zarar hâli ortaya dökülür. “T” cetvelinin zarar tarafı toplamından kâr tarafı fazla ise kâr edilmiştir. Muhasebatta, uçuştaki uçağa gösterilen hassasiyet gerekir. Muhasebat yanlışlıkları uçak türbülansları gibidir. Muhasebat hataları, karabasanlar yaşatır.   Muhasebesi bozuk, tepetaklak alaşağı olur. Kim, tepetaklak olmak ister? Muhasebede gaye, mali yıl bütçe hedefleri ile bilanço denkliğidir. Halk tabiriyle bütçe, gelir-gider öngörüsüdür. Bilanço mali yılsonu kesin hesaplarıdır. Gelir giderlerde, istenilen hedeflerin tutup tutmadığının sağlamasına da mizan denir.

 

Hileli zarar veya iflasta müflis, vaziyetini insaf eline alıp akıbetini yargılamalı. Hile, bir başkasının hakkına tecavüzdür. Hak gaspı yapan zorbanın akıbeti perişandır. Tarihin sayfaları örneklerle doludur. Kur’an’da, Allah: “… Allah, herkese kazandığının karşılığını vermek için böyle yapar… Kıyamet gününde adalet terazileri kuracağız. Hiçbir kişiye zerre kadar zulüm yapılmayacak. Yapılan iş hardal tanesi ağırlığınca olsa da onu ortaya koyacağız. Hesap görücü olarak biz yeteriz… Hesap gününü yalanlayan… Hak sahibi mağduru gale almayandır. Yazıklar olsun o namaz kılanlara… Namazlarında gösteriş yaparlar… Allah, katında en değerli olan onun emir ve yasaklarına uyandır. Herkes, yarın için önceden ne gönderdiğine baksın!” buyuruyor.

 

Hâl muhasebesi kisve nitelikli sarık,  takke, cübbe, saç, sakaldan mı ibarettir?  Yoksa eylem ve söylemleri İslam’a göre ayarlamak mı? Hangi durum, Müslümanın hayrınadır? Muhasebe, doğru ile yanlışın tespitidir. Zararlı eylem ve söylemleri yaşamdan çıkaran… Irz ve iffeti koruyan... Emanete ihanet etmeyen… Sözünde duran.    Nifaktan kaçınan. Laf taşımayan… Adil davranan.  İnsanları karalamayan… Gıybetten ve hasetten kaçınan… Allah’ı unutan ve Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimselerden olmayanlar, muhasebatı düzgün olanlardır. Ne mutlu, doğru muhasebat yapanlara!

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!