Sağlık Bakanlığı tarafından tüm vaka sayılarının açıklanacağının belirtilmesinin ardından 27 Kasım’da açıklanan vaka sayısı 29 bin 845 oldu. Vaka sayıları 30 bine yaklaşırken, vatandaşların kafasını kurcalayan bir soru ise yapılan Covid-19 testlerinin ne kadar güvenilir olduğu. Çok yakın bir zamanda bir tanıdığıma tüm belirtileri olmasına rağmen yapılan Covid-19 testi negatif çıktı. Hemen ertesi gün bir test daha yapıldı ve bu kez test sonucu pozitif çıktı. Bu tanıdığıma büyük ihtimalle birçok semptomu gösterdiği için tekrar test yapıldı. Peki ya Covid pozitif olan ancak semptomların çoğunluğunu göstermeyenler ne olacak? Onlara da tekrar test yapılıyor mu? Yapılmıyorsa işyerlerinde Covid pozitif olarak çalışmaya devam mı ediyorlar. Hastalığın yayılmasını önlemek istiyorsak pozitif olduğundan şüphelenilen herkese en az 2 test yapılmalı. Eminim ki benim tanıdığımın başına gelen daha birçok kişinin başına gelmiştir. Daha önce de buna benzer duyumlar almıştım ancak güvenilirliklerini teyit ettirememiştim. Bu kez yakınımın başına gelince haliyle konuyu da dile getirmek istedim. 30 bin azımsanacak bir sayı değil. Eğer testler bu şekildeyse ne yazık ki açıklanan bu rakamların güvenilirliği de yüksek değil. O yüzden işi sıkı tutmalıyız. Mümkün olduğunca herkes kendi önlemlerini almaya çalışmalı. Gerekmedikçe evden çıkmamalıyız. Maske ve sosyal mesafe kurallarına uymalıyız. Hijyenimize dikkat etmeliyiz. Bu süreci hep birlikte atlatacağız. Bana bir şey olmaz düşüncesiyle diğer insanları riske attığımızı unutmayalım. Aşının bulunmasıyla süreç biraz daha rahatlayacak. Ancak o zaman bile tüm herkese yetecek kadar aşı bir anda ülkeye ulaşmayacak. Bu yüzden aşı bulunsa da belli bir süre bu şekilde yaşamaya devam etmemiz gerekiyor. Eski günlerimize dönmek için bu fedakarlıklar maalesef kaçınılmaz. Ne kadar çok kişi bu fedakarlıkları yaparsa, salgını kontrol altına alma şansımız o kadar yükselecektir.

ORADA BİR KÖY VAR UZAKTA…

Türkiye’de maalesef eğitimde fırsat eşitliği yok. Bu korona virüs salgını öncesinde de böyleydi. Şimdi eğitim-öğretimin online olmasıyla bu aralık iyice açıldı. Eskişehir’in Musaözü Mahallesi’nde yaşayan öğrenciler şebeke sorunu nedeniyle derslerine ulaşamıyor. Türkiye’nin birçok bölgesinde bu sorunu yaşayan binlerce öğrenci var. Hem ülkemizin kalkınmasını istiyoruz hem de geleceğimiz olan gençlere bu konularda yeterli imkanları sunmuyoruz. Uzaktan eğitime ulaşamayan yerlere acilen alt yapı desteği sağlanmalı. Ekonomik durumu yetersiz olan ailelere de ekonomik destek verilmeli. Tablet ve bilgisayar teminleri yapılmalı. Her öğrencinin eğitime ulaşma hakkını korumak devletin görevidir. Milli Eğitim Bakanlığı da bu konuda acilen gerekli hamleleri yapmalıdır.

YASAK FIRSATÇILIĞI

Bilindiği gibi korona virüs pandemisi nedeniyle marketler saat 10.00 ve 20.00 arasında hizmet veriyor. Bu yasağı fırsata çeviren bazı kişiler, saat 20.00’den sonra evlere alkol servisi yapmaya başlamış. Geçtiğimiz gün İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, şüphelendikleri bir aracı kovalamaca sonucu yakaladıklarında 2 şüphelinin evlere alkol teslimatı yaptıklarını belirledi. Bu önlemler alınıyorsa hepimiz uymak durumundayız. İçmek isteyen evine önceden alkolünü stoklasın. Hem sağlığını tehlikeye atmasın hem de bu fırsatçılara prim vermesin.