Geçtiğimiz Şubat ayında Konya’da bir cinayet işlenmişti.

O cinayetin faili olan Kadir Şeker’e geçtiğimiz gün sonuçlanan mahkeme sonucu önce ömür boyu hapis cezası verildi. Bu ceza, suçun haksız tahrik altında işlendiği gerekçesiyle önce 15 yıla, Kadir Şeker’in duruşmadaki iyi hali de göz önünde bulundurularak 12,5 yıla indirildi.

Olay neydi bir hatırlayalım.

5 Şubat akşamı Konya’nın Selçuklu ilçesindeki Piri Reis Parkı’nda, Özgür Duran’ın, sevgilisi Ayşe Dırla’yı dövdüğünü sanıp, olaya müdahale etmek isteyen Kadir Şeker, çıkan arbedede Duran’ı bıçaklayarak öldürmüştü.

Kadir Şeker Tıp Fakültesi’nde okumak için üniversiteye hazırlanan bir gençti.

Kazanırdı, kazanamazdı onu bilemiyoruz.

Ama hayat kurtarmayı kendine meslek edinmek isteyen bir kişiydi.

 

***

Öyle ya da böyle, ortada bir cinayet var.

Elbette cezasız kalması düşünülemez.

Ama verilen ceza toplum vicdanında pek kabul görmedi.

Bunu nereden anlıyoruz.

Yapılan açıklamalardan ve sosyal medyadaki paylaşımlardan.

Hayat kurtarmayı kendine meslek edinmeyi düşünen bir gencin bir insanı öldürmeyi düşünmesi insana biraz tuhaf geliyor.

 

***

Şimdi toplumda tartışılan konu şu.

Neredeyse her gün bir kadın cinayetinin işlendiği, kadına şiddetin, tacizin ve saldırının tavan yaptığı ve bunların çoğunun kadınların yakınları, sevdikleri, tanıdıkları kişilerden geldiği günlerde, böyle bir duruma tanık olunduğunda insanların nasıl davranacağıdır.

Amaan bana ne deyip geçip gitmek midir.

Yoksa müdahale etmek midir? 

Kadir Şeker'in avukatı, aynı zamanda Konya Baro Başkanı Mustafa Aladağ, 12,5 yıl hapis cezasına çarptırıldığı duruşma öncesi Şeker’in kendisine "Yine olsa yine yardım ederdim. Ben haksızlığa tahammül edemem" dediğini okuduk.

Acaba herkes öyle yapar mı?

Ya da yapacak mı?

İşte tartışılan budur.

 

***

Avukatı Mustafa Aladağ, ayrıca çeşitli hukuki açıklamalarda bulundu.

“Empati yapın, dedik. ‘Kadir Şeker kasten bırakın bir insanı öldürmeyi bir canlıya zarar veremez’ iddiasını savunuyorum, söylüyorum ve söylemeye devam edeceğim. O nedenle öldürme kastı yok. Olsa olsa yaralama olabilirdi, neticesi ölüm, bunun da hükümleri farklıydı” dedi örneğin.

Aladağ, “Biz kadına şiddet olayını bu ülkede nasıl çözeceğiz? Ya da en aza nasıl indireceğiz? Kadir için tamamen iyi niyetli olarak başladı bu eylem de. Yardım etme gayesiyle başladığı bu eylemde alınan cezanın ardından Kadir ve benzeri delikanlılar, gençler veya vatandaşlarımız benzer hadiselerde hangi tavrı sergileyecek?” dedi.

 

***

Bir çok insan çeşitli görüşler paylaştı sosyal medyada.

Sanatçı Şevval Sam’ın paylaşımı durumu özetliyordu sanki.

“Kadir Şeker’e beraat vermek zorundasınız, aksi taktirde kızınız, kız kardeşiniz, anneniz, ablanız sokakta tacize, saldırıya uğrarsa, etrafında sadece onu izleyenler olacak. Kimse kılını kıpırdatmayacak, “Bir Allah’ın kulu yok muydu” diye isyan edeceksiniz.”