Şarkılardan falda tutsan..

Kahve dibindeki telveye de baksan..

Ya da gazete köşelerindeki, günlük falını okuyup ta rahatlasan hiç bir şey fark etmiyor.

Hiç bir şey dünü geri getirmiyor.

Dün ve bugün..

Ve de önemlisi yarın..

Bugün günlerden Pazar..

Bugünde bir kaç fıkra ile baş başayız.

Ne çıkarsa bahtınıza..

********

"Anne ile oğlu bir konuda başlamışlar tartışmaya...

Ses tonları yükselmiş, ağız dalaşı neredeyse kavgaya dönüşürken babasına dönmüş çocuk: “Baba sen annemle kırk senedir nasıl anlaşıyorsun?”

Babası sakin: “Oğlum ben susmayı öğrendim!”

********

"Ressam bütün dikkatini yaptığı resme yoğunlaştırmaya çalışmış. Başaramayınca farçasını bir kenara fırlatıp resmini yaptığı dayanılmaz güzellikteki model kıza sarılmış ve öpmüş.

Kız onu ittirerek kurtarmış kendisini ve “Çalıştığınız bütün modellere de aynı şeyi mi yaparsınız?” diye sormuş kızarak..

“Hayır, yemin ediyorum ilk defa böyle bir şey oldu” diye yanıtlamış ressam..

“Gerçekten mi?” demiş kız:

“Daha önce bu stüdyoya kaç model girdi?”

Ressamı başını eğerek “Dört” demiş:

“1 sürahi, 2 elma ve bir vazo!..”

********

"Yaşlı dul kadın sabaha karşı polis karakolunu aramış.

Kısık bir ses tonuyla “Dev gibi adamın biri evime girdi, üstümü başımı parçaladı, doymak bilmez azgın kin-kong beni defalarca mahvetti” diye tecavüz ihbarında bulunmuş.

Polis, “Şimdi hala orada mı?” diye sormuş..

“Evet” demiş kadın, polis de hemen bir ekip göndereceğini söylemiş.

“Şeyyy, şimdi kendileri duşta” demiş yaşlı kadın:

“Sabah kahvaltımızdan sonra gönderseniz..

Şöyle, dokuz-on gibi mesela!..”

********

"İki yaşlı kadın güzellik salonunda otururken içeri tek göğsünde “kısa saplı gül” dövmesi yaptırmış genç bir fıstık girmiş.

Kadınlardan biri diğerinin kulağına eğilmiş:

“Bu gençler son derece düşüncesiz” demiş:

“Hiç göğüse böyle kalıcı dövme yapılır mı? Şimdi gül orada hayli hoş duruyor ama 50 yıl sonra pazar filesinin içindeki saplı ıspanağa dönecek!..”

********

"Adam doktora kendini anlatmış:

“Karımın kulakları işitmiyor, doktora falan gitmem” diye tutturdu.

Doktor da, “O zaman eve gidince beş metreden seslen ve sor” demiş: “Akşama ne yemek var? Duymazsan üç metreden, yine duymazsa yanaş yanından sor..

” Adam eve gitmiş, karısının arkası dönük mutfak tezgahında. Doktorun dediğini uygulamaya başlamış.. Son kez sorunca da karısı hiddetle dönmüş adama:

“Pes yani pes, üç oldu kuru fasülye diyorum!..”

********

"Pazar günü kiliseye yığılan kasaba halkı tam dualara başlayacakken mihrapta birden tüm heybetiyle şeytan görünür...

Cemaat dehşet içinde kapıya hücum eder..

Arka sıralarda oturan yaşlı bir adam hariç herkes kiliseyi terk eder.

Şeytan kafasını kaldırır ve yaşlı adama..

- Sen benim kim olduğumu biliyor musun?

- Evet, biliyorum.

- Herkes kaçtı.. Sen neden hâlâ buradasın, yoksa benden korkmuyor musun?

- Hayır korkmuyorum, çünkü ben, 48 yıldır kız kardeşinizle evliyim.

********

"Kadın karakola başvurdu.

"Bir geri zekalı bana tecavüz etti.."

"Geri zekalı olduğunu nerden biliyorsunuz" dedi, komiser..

"Yardım etmek zorunda kaldım.."

********

"İngiliz turist ilk defa gittiği Roma´da birinci gecesinin sevincinde kaldırım kahvelerinden birinde capuccinosunu yudumlarken yanına güzel şirin, sarışın bir kız oturmuş..

"Selam!" demiş adam "İngilizce biliyor musun?!"

"Çok az!" demiş kız.

"Ne kadar?"

"Elli Dolar..!"

********

Haydi kalın sağlıcakla.

Her şey yüreğinize göre olsun..