Koronavirüs vaka sayıları her geçen gün yükselirken, 81 ilde vaka sayılarının azaltılmasına yönelik yeni tedbirlerle ilgili de ek genelge gönderildi. Bu genelgede dikkat çekici maddelerden biri ise saat 00.00’dan sonra işletmelere getirilen müzik yasağı idi. Yasak dolayısıyla işletmelerin birçoğu canlı sahne performanslarını erken saatlere çekti. Yasağın amacının müzik olmayan ortamda vatandaşların sıkılması ve işletmelerden erkenden çıkarak kalabalığın azaltılması olduğunu düşünüyorum.

Gel gelelim bazı işletmeler bu yasağın etrafından dolanmanın yolunu bulmuş durumda. Gece 00.00’dan sonra müziği kapatan işletme, partinin kapanış saatine kadar devam etmesi amacıyla internetten bir radyo kanalı üzerinden müzik yayını yapıyor. Müşteriler ise kulaklıkla kanala bağlanarak işletme içinde müzik dinliyor. Hatta işletme kulaklığını getiren müşterilerine teşvik edici kampanyalar da yapıyor. Şimdi esnafların para kazanmak istemesi normal ancak, bu yasağı delmenin bir yolunun bulunmasını haklı gösteremez.

Müzik yayını yapılmayacak denilmesinin nedeni vaka sayılarında artış. Kulaklıkla dışarıya verilmeden müzik yayını yaparak insanları orada tutmak demek, müşterilerin sağlığını da hiçe saymak demek. Vaka sayısında artış daha da yükselirse getirilen müzik yasağı, eskisi gibi işletmelere saat kısıtlaması olarak da yansıyabilir. Günü kurtarmak için yapılan bu hareket işletmelere sonrasında pahalıya patlayabilir. Diğer yandan işletmecilerin de kirasını, diğer giderlerini karşılayabilmesi lazım. Burada da devletin bu tür kısıtlamaları getirirken esnaflar ile ilgili de bir destek paketi ortaya koyması gerekiyor. Yoksa üzülerek söylüyorum ki, ya bu örnekte olduğu gibi kısıtlamaların etrafından dolanacak yollar bulunacak ya da yasaklar delinecek. Bunun sonucunda da koronavirüs pandemisini kontrol altına alamayacak ve yayılmasını önleyemeyeceğiz.

SAKARBAŞI PROJESİNDE VALİ AYYILDIZ DETAYI

Geçtiğimiz gün olağanüstü toplanan ESKİ Meclisi’nde Eskişehir’in 40 yıllık su sorununu çözecek olan Sakarbaşı’ndan şehre içme ve kullanma suyu sağlanmasına yönelik proje ile ilgili protokol gerçekleştirildi. Projenin 400 milyon lira civarında bir maliyeti olacağı belediyenin bunu 30 yılda ödeyeceği de belirtildi. Eskişehir için gerçekten çok sevindirici bir haber. Yıllar sonra Eskişehirliler çeşmesinden su içebilecek, yemeğine kullanabilecek. Proje hakkında Başkan Yılmaz Büyükerşen konuşurken, dediği bir söz dikkatimi çekti. Bu sözü cımbızla alıp biraz bu konuya değinmek istiyorum. Başkan Büyükerşen bu konu hakkında yıllardır uğraştıklarını, önceki dönem Valilerinin konu hakkında hiç yardımcı olmadığını ancak Vali Erol Ayyıldız’ın konuyla ilgilendiğini söyledi. Vali Ayyıldız kente ilk geldiğinde daha önce görev aldığı yerlerin CHP’li belediyeler olduğunu söylemiştim. Bunun Eskişehir için bir kazanım olacağını da belirtmiştim. Vali Ayyıldız Eskişehir için yapılacak işlerde yardımcı olacağını söylemiş, yüzde 100’ümü vererek çalışacağını belirtmişti. Yılmaz Hoca’nın Vali Ayyıldız’a söylediği bu sözler de Vali Ayyıldız’ın sözünde durduğunu bizlere gösteriyor. Zaten bu işin doğrusu da budur. Şehre değer kazandıracak büyük projeler için herkes elini taşın altına koymalı. Şimdi sırada Kuzey ve Güney çevre yolu var. Bu konuda kamuoyu yaratılmak isteniyor. Ortada gerçekten büyük bir sıkıntı var. Kış aylarında ise bu sıkıntı katlanarak büyüyor. Umarım bu konuda en kısa sürede çözülür ve projelere başlanır.