Dünya edebiyatının ünlülerinden Çek yazar Yaroslav HAŞEK’in yazdığı “Köpek Suratlı Maymun” adlı mizah ve hiciv dolu hikâye kitabını yıllar evvel okumuştum. Bir kere daha okudum. Kitapta bahsi geçen “Otuz Yıl Savaşları” aklıma geldikçe tarihin her döneminde din istismarcılarının çıktığını irdelerim. İrdeleyince kitabın adı “Köpek Suratlı Maymun” u yerli yerinde bir yaftalama olarak değerlendiririm.

 

Yazar, hikâyenin kahramanı köpek suratlı maymundan sıkça yakınır. Onu sevimli bir varlık olarak görür. Görür de, kendinden beklenilmeyen davranışlar gördükçe de onun bu davranışlarına soru işareti koyar. “Bay Brehm’in hiç sıkılmadan “gizli canavarlar” diye adlandırdığı bu maymunlardan parsların bile korktuğunu öğrenince, şaştım kaldım… Bizim muhasebecinin kızı piyano çalışıyordu. Köpek suratlı maymun Juli’nin farklı davranışının sebebini sonradan öğrendik. Muhasebeci, piyanonun içine bir şişe içki saklamış. Juli, sıkça piyanonun içine girip çıkardı. Meğer Juli, piyanonun içine girip çıktıkça o içkiyle kafayı çekermiş. Eh maymun kafayı çekince kendini tutabilir mi?” tutamaz elbet!

 

Avrupa tarihinin Otuz Yıl Savaşlarını kim unutur? Bu savaşları kimler ne için çıkardı? Kimler arasında oldu? Nasıl başladı? Nasıl gelişti ve neticesi ne oldu? 1600’lü yıllarda Orta Avrupa Devletlerinin çoğunluğu arasında yapılan bu savaşlar, savaşlar serisidir. Bu savaşlar Fransa, Habsburg (Avusturya), Almanya, Hollanda, İspanya, İtalya ve İsveç gibi Orta Avrupa Devletleri arasında olmuştur. Savaşı Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu uğruna Fransızlar Habsburglar’a karşı başlatmış.

 

Savaş, din kisvesi adı altında Katolikler ile Protestanlar arasında mezhep savaşı şeklinde başlatılmış. Protestan Devletleri, haklarının Katolikler’ ce çiğnendiği gerekçesiyle birlik oluşturup Katolik Devletlere karşı saldırıya geçmişler.

 

Din birliği ve kutsal Roma ittifakı adıyla çıkarılan bu savaş Avrupa’ya yayılınca, durum güç gösterisine dönüşmüş. Güçlüler, güçsüzleri ezip geçmiş. Peş peşe savaşlar çıkarılmış. Bu savaşlar arasındaki Neuburg Savaşı, unutulmayanlar arasındadır. Neuburg bir Alman kentidir. Uzun çarpışmalar sonucu bazı İsveçliler Neuburg kalesindeki bir birahaneyi ele geçirirler. Zaferi kutlamak için kafaları çekerler. Kaledeki askerler, İsveçliler’in zil zurna sarhoş olduklarını görünce hemen saldırıya geçerler. Birinci birahaneye varmak için ikinci birahaneden geçmek gerekiyormuş. Almanlar, içkilerin İsveçlilerce tüketilmesine çok öfkelenmişler. Biz içmezsek, İsveçliler içecek demişler. Onlar da, ikinci birahanede kafaları bulmuşlar. Bilahare bir başka ülkenin savaşçıları gelmiş. Diğer askerler gibi onlar da kafaları çekmek istemişler. Kaledeki birahanelerin hepsinde de içkilerin tükendiğini görünce çok sinirlenmişler. Bu sinir ile birahanelerde körkütük sızıp kalan tüm savaşçıları kılıçtan geçirip öldürmüşler.

 

İlişkiler sahteleşince hakikati bulmak zordur. Din birliği ve kutsal ittifak adına başlatılan savaşlarda voyvodalar türemiş.  Her yer tahribata uğramış. Din adına çıkarılan savaşlar, zamanla çıkar çatışmalarına dönmüş. Yağma, talan ve vurgunlar baş göstermiş. Çıkar çatışmaları din savaşı diye halklara utturulmaya çalışılmış. Ne yazık ki hâlâ, din adına insanlar kullanılıyor. Kandırılmak ve sömürülmek çok acı ama gerçek bu! Güneşin balçıkla sıvanmadığı gibi hakikati gizlemek de mümkün değildir. Herkes kendi değerlerine hakikatin değer ölçüleriyle ayar çekmeye mecbur.

 

Günümüz terminolojisinde diyorlar ya! Fabrika ayarları bozuldu. Fabrika ayarları yeniden şirazesine oturtulmadıkça sağlıklı ilişkilerin kurulması zor görünüyor. Saygının yerine öfke ve sevginin yerine öç duygusu oturtulunca akıl ayar tutmakta zorlanıyor.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!