Eskişehir, eğitim ve öğretim alanında bir değerini daha yitirdi. 02.02.2020 Günü akşamı, İsmail Çevik Hoca’nın vefat haberini öğrendik. Çok kişi öğretmen olur da, az kişi eğitimci olur. Çevik Hoca, hem eğitimci ve hem de öğretmendi. Mekânı cennet olsun!

 

İsmail Hoca, aslen Bilecikli idi. Liseyi Bilecik’te ve Eğitim Enstitüsünü Bursa’da okuduğunu deklare ederdi. Fen bölümü mezunu olduğundan söz ettiği zamanlar olurdu. Askerlik dönüşü Eskişehir İmam Hatip Okuluna öğretmen olarak atanmış. Kendisini İmam Hatip Okulu yurdunda bir gece nöbeti sırasında ilk kez tanıdım.

 

Rahmetli İsmail Çevik Hoca’da, Allah’ın kendisine biçtiği ömrü tamamladı. Hakka yürüdü. Amentü inancına göre Allah, Akebut suresi ayet 57’de: “Her can ölümü tadacaktır. Sonra bize döndürüleceksiniz.” buyuruyor. Hüküm böyle olunca aksi hâli düşünmek kimseye hiçbir kazanç sağlamaz!

 

O dönem, okulumuz öğretmenlerinden bazıları yurtta nöbet tutarlardı. Okulumuzun yurdu vilayetin karşı caddesi, bugünkü Büyükşehir Belediyesinin yan arka caddesi olan Kıbrıs Şehitler Caddesi üzerinde Ziraat Bankası bitişiğinde idi. Bu pansiyon yaklaşık 170 öğrencinin barındığı bir pansiyondu.  Bu yurtta cüz’i bedelle Anadolu’nun kırsal köylerinden gelmiş fakir çocuklar kalırdı. Bu ve benzeri yurtlar olmasaydı köy çocuklarının tahsil hayatları zordu. Türkiye’de okuma-yazma oranının yükselmesinde bu tür pansiyonların yeri büyüktür.

  

İsmail Çevik Hoca’yı tanıyalı yaklaşık elli yıl oldu. Okulumuza 1970’ li yılların ilk yarısında gelmişti. O zaman ortaokulda okuyordum. Benim orta 3’de okuduğum yıl İmam Hatip Okulları, İmam Hatip lisesine dönüştürüldü. Bu ne anlama geliyor gibi bazı sorular akla gelebilir. Bu soruların oluşmasına mahal vermeden açıklık getireyim.

 

İmam Hatip Okulları ile bazı meslek okullarının orta kısımları 4 yıl, lise kısımları 3 yıldı. İmam Hatip ve bazı meslek okullarının bu değişimle orta kısımları 3, lise kısımları 4 yıl oldu. İmam Hatip Okulları ile bazı meslek okullarından mezun olanlar, başka liselere geçmek için ortaokul mezuniyet fark dersleri vermek zorunda idiler. Bu okulların lise kısmından mezun olanlar ise lise mezunu sayılabilmek için lise fark derslerini vermeye mecbur tutuluyordu. Böylelikle bu okulların müfredatında önemli gelişmeler oldu. Örneğin İmam Hatip Liseleri, lise sosyal bölümü mezunu olarak kabul gördü. Liselerin sosyal bölümünden mezun öğrencilerle eşit haklara sahip oldular. Bu tür okullardan birisi de Öğretmen Okulları idi. Bu değişimle o okullarda Öğretmen Lisesi olarak eğitim ve öğretim yaşamında yeniden yer aldılar.

 

Merhum Çevik Hoca, iki tam eğitim ve öğretim yılı “Matematik” hocamdı. Lisede, 1974-75 ile 1976 ve 1977 eğitim ve öğretim dönemlerinde matematik öğretmenimdi. Her öğretmenin her öğrencisi üzerinde olduğu gibi bizim de mutlak üzerimizde hakları vardır. Haklarını helâl edeceğine inanıyorum. Öğrencilik yıllarımda da ve sonrasında da diğer hocalarıma karşı olduğu gibi ona karşıda saygıda kusur etmemeye özen gösterdim.

 

Okulumuz ise Deliklitaş Mah. Murat Atılgan İlkokulu karşı köşesinde idi. Ne yazık ki, o bina artık yok. Günün şartlarına uygun yerine yenisinin daha müştemilatlı olarak dikilmesini dilerim.

 

Merhum Çevik Hoca rahatsızlanmadan önce karşılaşıp görüşürdük. Görüştüğümüzde o bizden, biz de kendisinden hoşnut olarak ayrılırdık. Hakkım zuhur etmiş ise ben, kendisine hakkımı helâl ediyorum. Ebu Hureyre’den rivayetle: Hz. Peygamber, kıyamet günü Hz. Âdem’e:

 

-Ey Âdem, benim kullarım ve senin de neslin olan insanlar arasında seni hakem olarak atadım. Git terazinin başında dur. Zerre kadar da olsa iyiliği kötülüğüne üstün olanları cennete gönder. Böylece herkes, benim haksızlık etmediğimi görsün. Zalim olanlar da cezalarını çekip benim adaletimi anlasınlar. Buyuruyor... Allah’ın rahmeti üzerine olsun!

 

Merhum Çevik Hoca’nın başta ailesine, akrabalarına, meslektaşlarına ve öğrencilerine başsağlığı dilerim.

 

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!