“Yıllardan beri özlemini çektiğimiz barışa, güvenliğe, özgürlük ortamını ve bunların hepsinin üstünde dalgalanan 96 yıllık hasretimiz al sancağımız bizi, tarihin en şanlı ordusu kavuşturdu. Dünya durdukça büyük Anavatanımıza ve onun güçlü ordusuna minnettarız. Kıbrıs Türk’ü 20 Temmuz kurtuluşunu ebediyete kadar coşkun hislerle anacak bizim için toprağa düşenleri rahmetle, şükran ve saygıyla yad edecektir”. 1979

 

                                                                                             Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

         Havanın aşırı sıcağından olacak Temmuz ayı beklenmeyen olayların yaşandığı bir ay olarak biliniyor. Buna karşın önceden yaşanmış olayların da etkisi olduğunu kaydetmek istiyoruz. Sözü eğip bükmeden olayın özü 15 Temmuz 1974 tarihinde Ada’da yaşanmış olan faşist darbe olayıdır. 1967 yılında Yunanistan’da yönetime darbe ile el koyan askerler aradan geçen sürede kendi halklarına fazladan bir esenlendirici olayı yaşatamadılar. Albaylar Cuntası diye bilinen kişilerin yerlerini sağlama almak için bir şeyleri yapmaları gerekiyordu. Bir süredir anlaşmazlık yaşadıkları Makarios’a karşı darbe planını yaptılar.

Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluş antlaşmaları ile Ada’da konuşlanacak Yunanlı asker sayısı 950 adet idi. Bu sayıyı yıllar içinde aşarak ihraç ettikleri askerlerle önce Erenköy’e saldırdılar. Türkiye uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkını ‘Sınırlı Polis Harekatı’ ile kullanıp müdahale ederek ilk yenilgiyi yaşattılar. Şaşkınlıkları geçince kısa bir hazırlık döneminden sonra 15 Kasım 1967 tarihinde Geçitkale ile Boğaziçi köylerine saldırarak katliam yaptılar. Saldırganların kısa süre sonra Ada’dan uzaklaştırmalarına karşın 15 Temmuz 1974 tarihinde darbe yapacak güce nasıl ulaştıklarının da ayrıca sorgulanması gerekiyor.

Rumlarla Yunanistan ilişkilerinin düzgün olduğunu söylemek olası değildir. 02 Mart 1993 tarihli SELİDES isimli dergide yer alan yazıda, “Yunanistan’ın İ-kinci Dünya Savaşına girmemesiyle Kıbrıs’ın Yunanistan’la birleşme arzusu ile ülküsü yeniden canlandı. Bunu EOKA’nın silahlı mücadelesi izledi. Kamuoyunun Kıbrıs’a karşı sempatisi güçlendi. Ne var ki EOKA mücadelesinin bedbaht bir sonuca varması Kıbrıslılar ile Yunanlılar arasında anlaşmazlıklara yol açtı. Zaman zaman hükümet düzeyinde meydana gelen çatışmalar halka da yansıyordu” diye yazıyordu.

Bu arada dönemin Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu Ada’daki Yunan askerlerine komutan olsun diye Tuğgeneral Grivas’ı görevlendiriyordu. Bunun dışında 9000 binlik bir tümen ile 950 kişilik gücün birleşmesi, sonrasında Savunma Bakanı Garufalyas sorumlu olarak görevlendiriliyordu. İyi silahlanmış bu güçten rahatsızlık duymaya başlayan Makarios Cuntanın başındaki Fedon Gizikis’e 02 Temmuz 1974 tarihinde sıkıntılarını içeren bir mektup yazıyordu.

Mektubunda “Kıbrıs’ta cereyan eden ve göz yumulmayacak bazı durum ve olayları Size üzülerek de olsa bildirmek zorundayım. Bu konulardan Yunan Hükümetini sorumlu görüyorum” diyordu. Uzun mektubun bir bölümünde ise Yunan Hükümeti mensuplarının sürekli biçimde Bana karşı suikast hazırlaması ve daha kötüsü, Kıbrıs Rum halkını bölmesi ve iç savaş yüzünden onları felakete sürüklemesi konuları açıklığa kavuştuğundan beri zihnimi meşgul eden ve beni öldürmeye kadar uzanan bir eli hissettim” diye şikayetçi oluyordu.

Mektubunu bitirirken Yunan Hükümetine “Ben Kıbrıs’a Yunan Hükümetince atanmış bir memurum veya vekil değil ama Helenizm taraftarı geniş kesim tarafından seçilmiş bir liderim ve bu nedenle milletimizin bana karşı uygun bir tavır göstermesini talep ederim” diyerek meydan okuyordu. Daha sonraları yazdığı mektuplarla da benzer duruşunu göstermeye çalışıyordu.  Buna karşın bedelini 15 Temmuz 1974 tarihindeki darbe ile alıyordu.

Darbe sonrasında İngilizlerin marifeti ile soluğu BM Güvenlik Konseyinde alan Makarios tarihe geçen konuşmasında Ada’nın Yunanistan tarafından işgal edildiğini darbenin de onlar tarafından yapıldığını Türk’lerin de can güvenliklerinin olmadığını söyleme gereğini duyuyordu. Özetlemeye çalıştığım yaşanan olayları geniş ayrıntıları ile basımı süren “Bir Demet Yaşam” serisinin 5. cildinde bulabileceksiniz.

Barış Harekatları sırasında şehit olan kardeşlerimizi saygı, sevgi ile anıyoruz. Işıklar içinde olsunlar.

Tarihe not düştüğüm bu olayların perde gerisini her kesin okuyup bilmesi gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız…