Pandemi sürecinde dikkatinizi çeken önemli konulardan biri ne oldu diye sorarsam, türlü cevaplar verirsiniz.

İki ayı geçkin süredir sadece Eskişehir değil, Türkiye ve dünyada sokağa çıkma yasaklaması uygulanıyor.

Ticari hayat neredeyse durma noktasına geldi.

Şehirler arası yolculuklar kısıtlı, özellikle de piknik ve mesire alanlarına kimse gitmiyor.

Yani insanlar doğadan büyük ölçüde uzaklaştı.

 

***

İşte bütün bu nedenler, doğanın diğer sahiplerinin ortaya çıkmasına neden oldu.

Son zamanlarda gazetelerde ve çeşitli yayın organlarında daha önce hiç görülmeyen hayvanların ortaya çıktığı yolundaki haberleri okuyoruz.

Eskişehir’de de durum farklı değil.

Son örneği ise ilk defa canlı görülen ‘alaca sansar’ fotoğraflanıp kayıt altına alındı.

Orman Yüksek Mühendisi ve Yaban Hayatı Uzmanı Emir Özay, desenleri, görünüşü ve renkleriyle birlikte çok güzel bir hayvan olan Alaca sansarın ülkemizin nadir türlerinden olduğunu belirtiyor ve “Dünya Doğa ve Doğayı Koruma Vakfı (IUCN) verilerine göre nesli azalma eğilimde olan bir tür. İki ayağı üzerine dikilerek etrafı kolaçan eder ve çığlık gibi bir ses çıkarır. Tehdit edildiği zaman kuyruk altındaki anal bezlerden kuvvetli bir koku salgılar. Bu yüzden ona bazı yörelerde benekli kokarca da denir. Alaca sansarın doğada üstlendiği görevi çok önemlidir. Küçük kemirgenler, sürüngenler ve amfibilerle beslenir. Yani bunların sayısını kontrol altında tutar. Tam bir çiftçi dostudur’’ diyor.

 

***

Öte yandan bir tespit de şu.

Korona virüs sürecinde insanların evlerinde kalmasıyla birlikte doğa kendini yenilemeye başladı. Son günlerde İstanbul Boğazı'nda sık sık görülen yunuslar bu duruma örnek gösteriliyor.

Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı Sadık Yurtman ve Eskişehir Olta Balıkçıları ve Doğal Yaşamı Koruma Derneği Başkanı Osman Demirtaş da bu konuyu şöyle açıklıyor.

“Hava, deniz, kara ulaşımı ve sanayi üretiminin azalması ile petrol, doğal gaz, elektrik tüketimini ve karbon salınım miktarını azaltarak hava kirliliğini yüzde 20 civarında aşağıya çekmiştir. Deniz ulaşımının azalmasıyla İstanbul boğazının daha mavi ve temiz kalması sonucunda yunusların danslarına şahit olduk. Bütün bunlara sokağa çıkma kısıtlamaları da eklenince doğamız rahat bir nefes alabilmiştir. Salgın en fazla petrolü vurdu tüketim azaldı. Doğal gaz ve elektrik tüketiminde de azalmalar yaşandı. İnsanın ayak sesi kesilince doğa konuşuyor. Doğal yaşam kendine gelmiş ve hareketlenmiş durumda. Pandemi sürecinde hava, çevre ve gürültü kirliliği olmaması tüm bitkilere ve hayvanlara pozitif yansıdığı açıkça görülmekte. Normalleşme ile birlikte piknikçiler, dağcılar, avcılar, balıkçılar ve doğaya çıkan her bir bireyden özellikle bulunduğu ortamı temiz tutmasını rica ediyoruz.”