Allah verdiği derman ile Hz. Yakup’un dertlerini iyileştirdi. Sıkıntısını giderdi.  Gün oldu Yakup ile çocuklarını hep birlikte buluşturdu.

Hz. Hasan’dan rivayette: Hz. Yusuf’un on yedi yaşında kuyuya atıldığı, babasının ölümünden sonra yirmi üç yıl daha yaşadığı ve yüz yirmi yaşında vefat ettiği söylenir.

Hz. Yakup Kudüs’te yaşıyordu.  Vefat ettiğinde babası İshak Peygamber’in yanına defnedildi. Cenazesini meleklerin yıkayıp kefenlediği bildirilir. Hz. Yusuf, babasının vefat haberini alınca üzüldü. Ağladı ve dua etti.

İslam’a göre cenazeye feryad-ı figan ile yaka paça yolarak ağlamak yasaktır. Müslüman, bir yakının cenazesine ancak merhametinden ağlar. O ağlayış şeklide sessiz ve için içindir.

Müslümanın ölümü bir felaket değil Allah’ın lütfu ile rahmettir. Müslümanın ölümü hakkında böyle düşünülür. Böyle düşünce Allah’ın azamet ve rahmetini tefekkürün ürünüdür. Müslüman, hakkın rahmetine kavuşmuş bir yakınının arkasından matem değil dua eyler. Müslümanın ağzına yakışan feryad-ı figan değil “Dua” mabeyinli sözlerdir.

Hz. Yusuf, bir duasında:

-Allah’ım, bana Mısır sultanlığını nasip ettin. Rüya tabirini öğrettin. Benim, senden başka kimsem yok. Beni iyilerin arasına kat ve beni Müslüman olarak öldür, dedi.

Ey ilahi sırları düşünen insan! Hz. Yusuf’un menkıbeleri çoktur. Her birinde çeşitli ibretler vardır. Hz. Yusuf’un kıssasında peygamberlerin, meleklerin, insanların, şeytanların, hayvanların,  kurtların, kuşların, âlimlerin, zalimlerin, sultanların, sarayların, hazinelerin, beylerin, kölelerin, kervanların, kafilelerin, bolluğun, kıtlığın, kardeşlerin, kadın ve erkeğin ibretli hâllerinden söz edilir. Yine bu kıssada ayrılık, yalan, korku, ümit, buluşma, acı, elem, aşk, servet, şehvet, şöhret, haset, zahmet, rahmet ve vuslat vardır. Kazaya rıza ve Allah’ın takdirine tevekkül vardır.

Gelecekte kimin ne olacağını Allah’tan başka kimse bilemez. Çünkü Allah, gaiple alâkalı bilgi yeteneğini hiç kimseye vermemiştir. Gaibi ancak Allah bilir. Hayır denilenin arkasında şer, şer denilenin arkasında hayır vardır.

Hz. Yusuf’un kuyuya kardeşleri tarafından atılmasında şer addedilse de neticede o peygamberlik makamı ile taltif görmüştür.  Allah, insanı çeşitli hâller ya da varlıklarla imtihan edebilir. İmtihan dünyasını unutmamak lazım! Hesap gününü hiç hatırdan çıkarmamak gerekir.

Hz. Yusuf, Allah’ın kendisine nasip ettiği kadınları cezbeden güzelliği ile imtihan oldu. İmtihanı kazanan oldu. Yusuf, Züleyha’nın aşk tuzağına düşmedi. Bu nedenle Züleyha, onu zindana attırdı. Akıbette Yusuf, Hz. Yusuf oldu. Mısır’ın hazinelerine sultan olmak şerefine erdi. Kendisine iftira atan kadına eş olurken yine kendisini kuyuya atan kardeşlerine bağış yapan konuma getirildi. Allah dilerse neler olmaz ki?

Hz. Yusuf’un kıssasında rüyaların tabiri dini, siyasi, iktisadi, ticari ve beşeri işlerin durumunu kapsaması nedeniyle Allah, Kur’an-ı Kerim’de Hz. Yusuf’un kıssasına: “Ahsen-i Kasas-en güzel kıssa ve hikâyelerin en güzeli.” buyurmuştur.

Hz. Yusuf, ilahi sınava tabi tutuldu. Güzelliğin cazibesi ve dürüstlüğünden zindana atıldı. Bu ilahi sınavın merkezinde servet, şöhret ve şehvet vardı. Hz. Yusuf, bu üç hengâmeyi sabır ve feraseti sayesinde başarıyla atlattı. Güzel ahlâkı, sadakati, samimiyeti ve ilminden dolayı sulatan oldu. Tahta oturdu.

Hz. Yusuf’un kıssalarında pek çok rivayeti dikkate almadık.  Kur’an’da ve hadiste anlatılanların özüne uygun kalmaya gayret ettik.

Kur’an’ın tövbe suresinin 129’ uncu ayetinde: “… Bana, Allah yeter, ondan başka hiçbir ilah yoktur. Ben, ancak ona güvendim ve o büyük Arş’ın sahibidir.” ve Kur’an’ın Hadid suresinin 3’ üncü ayetinde ise: “O, başlangıcı olamayan evveldir. Sonu olmayan ahirdir. Görmeye kimsenin güç yetiremeyeceği zahirdir. Kimsenin bilemeyeceği batındır. O, her şeyi bilendir.” buyuran Allah, her şeyin en doğrusunu bilendir. Düsturunda kalmak bizim haddimize düşendir.

Allah, bizleri, Hz. Yakup, Hz. Yusuf ve âlemlerin rahmet peygamberinin şefaatlerinden hissedar eylesin!

Bu bölüm ile Hz. Yusuf’la alâkalı kıssanın sonuna geldik. Gelecek yazımızda Hz. Eyüp’ün kıssasına değineceğiz.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!