Milyonlarca vatandaş gözünü asgari ücret zammına çevirmiş durumda. Asgari ücret tespit komisyonunun son toplantısı ise önümüzdeki hafta gerçekleştirilecek. Bu toplantının ardından 2021 yılı için asgari ücret belirlenecek. Yaklaşık 7 milyon kişi geçimini asgari ücretle sağlamaya çalışıyor. Bu yüzden belirlenecek rakam oldukça önemli. DİSK asgari ücretin net 3 bin 800 lira olması gerektiğini ve vergiden muaf olması gerektiğini söylüyor. TÜİK ise asgari ücreti bekar bir işçinin asgari geçim tutarını ağır işlerde çalışanlar için 2 bin 792 lira 10 kuruş, orta nitelikteki işlerde çalışanlar için 2 bin 507 lira 70 kuruş, hafif işlerde çalışanlar için 2 bin 339 lira 10 kuruş olarak açıkladı. Tespit komisyonunda bulunan işçi temsilcisi Türk İş ise bu teklifin beklentilerin altında olduğunu dile getirdi. Türk İş hükümet ve işveren temsilcilerinin insanların yüzünü güldürecek bir teklifi masaya getirmesi gerektiğini söyledi ancak rakam da belirtmedi. Asgari ücrette son yaşanan gelişmeler bu şekilde. Açıkça söylemek gerekirse TÜİK’in açıkladığı ücret insanların beklentilerinin çok altında. Belli ki içinde bulunduğumuz pandemi döneminin vatandaşların ekonomisi üzerindeki etkileri hiç mi hiç dikkate alınmamış. Şu şartlarda kabul edilebilir bir asgari ücret bana göre minimum 3 bin TL olmalı ve de vergiden muaf tutulmalı. Bu rakamın altında bir ücret maalesef ilerleyen dönemde yine insanların açlık sınırı altında çalışması anlamına gelecektir. 2020 yılı asgari ücrette daha Şubat ayında açlık sınırının altında kalmıştı. Bakın yoksulluk demiyorum açlık diyorum. Türkiye’de yoksul olmamak için 8 bin 198 TL’nin üzerinde bir geliriniz olması gerekiyor. İnsanları yoksulluktan kurtaramıyoruz belki ama en azından tatmin eden bir asgari ücretle açlık sınırının üstünde bir maaşla çalışmalarını sağlayalım. O yüzden hükümet temsilcileri bu kez komisyonda tavrını işçiden emekçiden yana kullanmalı ve insanların yüzlerini güldürecek bir ücreti masaya getirmeli.

SINAVLAR NEDEN ONLİNE GERÇEKLEŞTİRİLMİYOR

Bilindiği gibi eğitim yılsonuna kadar online olarak devam edecek. Ama gel gelelim sınavlar yüz yüze olacak. Vallahi akla mantığa yatmıyor. Milyonlarca öğrenci var. Bu öğrencilerin hepsini yüz yüze sınava tabi tutmak oldukça zor olacak. Sınavlarda virüsten korunmak için 4 metrekareye 1 öğrenci düşmesi gerekiyor. Eğitim yüz yüze devam ederken bunun başarılamadığı ortada. Sınav yapılırken bu nasıl başarılacak merak ediyorum. Bunu başarsak bu işin toplu taşıması var. Yüzlerce öğrenci ve velisi aynı anda otobüse, tramvaya dolmuşa binecek. Kimse de birbirini kandırmasın burası Türkiye. Sınava geç kalacağım telaşı o bu derken otobüsler tramvaylar tıklım tıklım dolar. Salgınla mücadelede birçok kısıtlama getiriliyor. Herkes fedakarlık yapıyor. Bu fedakarlıkları boşa çıkarmamak için yüz yüze sınav kararından vazgeçilmelidir.