Dün Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı yüreklerimizdeki coşkuyla kutladık.

Öyle eski törenler yok ama yüreklerdeki coşku büyüktü.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu 102 yıl önce Bandırma vapuruyla İstanbul’dan Samsun’a doğru yol alırken, kafasında bir ulus yaratmanın büyük düşünceleri vardı.

Bir avuç silah arkadaşı ve büyük zorluklarla 19 Mayıs günü çıktığı Samsun’da istiklal mücadelesinin ateşini de yaktı.

Sonraki süreçte yedi düveli dize getirdi.

İçinde bulunduğumuz topraklarda 1. ve 2. İnönü savaşlarını kazanarak, kurtuluş mücadelesinin ilk adımını attı.

Büyük taarruz ile Kurtuluş savaşını tamamladı.

Nasıl ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunu çocuklara bayram olarak hediye ettiyse, kurtuluş mücadelesinin başladığı tarihi de gençlere hediye etti.

Çünkü gençlere çok güveniyordu.

Türkiye Cumhuriyeti’ni kurdu.

Ulus bilincini yerleştirdi.

Daha önce ikinci sınıf vatandaş olarak görülen kadınlara seçme ve seçilme hakkını tanıdı.

Yaptıklarını yazmaya kalksak sayfalar almaz.

İşte bütün bunlar nedeniyle sana hakkımız milyonlarca kez helal olsun.