Prof. Dr. M. Sinan Erginel’in açıklaması şöyle: “Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) astımın çok önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu kabul etmiştir. DSÖ’ye göre tüm dünyada 339 milyon kişinin astımı olduğu tahmin edilmektedir ve 2016 yılında dünyada astıma bağlı 417.918 ölüm görülmüştür. GARD (Global Alliance Against Chronic Respiratory Diseases - Solunum Hastalıklarına Karşı Küresel Birlik) Türkiye kapsamında, T.C. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü, Türk Toraks Derneği ve Türkiye Ulusal Allerji ve Klinik İmmünoloji Derneği işbirliği ile her yıl Dünya Astım Günün’de toplum ve sağlık çalışanları için eğitim ve farkındalık toplantıları düzenlenmekte ve o yıla özgü farklı bir tema belirlenmektedir. Bu yıl da 5 Mayıs 2021 tarihinde ‘Astımda Doğru Bilinen Yanlışlar’ temalı etkinlikler düzenlenmektedir. Astım, akciğer içi hava yollarında mikrobik olmayan bir tür iltihap nedeniyle hava yolu duvarının daralması sonucu ortaya çıkan müzmin (kronik) bir akciğer hastalığıdır. Astım tekrarlayan ve ataklar halinde gelen nefes darlığı, nefes alıp verirken ortaya çıkan hırıltı/hışıltı/ıslık sesi, göğüste baskı hissi ve öksürük gibi belirtilerle kendini gösterir. Dünyanın hiçbir yerinde astımı tamamen ortadan kaldıran bir ilaç tedavisi yoktur. Astım tedavisinin amacı hastanın şikâyetlerinin kontrol altına alınması ve yaşamını normale en yakın şekilde devam ettirmesidir. Uygun ilaç tedavisinin verilmesi ile astım belirtileri kontrol altına alınabilmektedir.  Ne yazık ki hastaların ve toplumun bazı yanlış kanaatleri nedeniyle bazen astımın kontrol altına alınmasında zorluklar yaşanmaktadır. Bu yıl Dünya Astım Günü’nde ele alınan ‘Astımda Doğru Bilinen Yanlışlar’ teması, astımlı hastaların bu hastalığın tedavisi ile ilgili gelişmelerden gönül rahatlığı ile faydalanmalarını engelleyen, astımla ilgili sık duyulan söylenti ve yanlış kanıları belirlemeye yönelik bir çağrıdır.  Sonuç olarak, astım tedavi ile kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Hastanın tedaviye uyumunu etkileyebilecek, azaltabilecek yanlış bilgilerin, diğer bir ifadeyle doğru bilinen yanlışların ortadan kaldırılması için hastaların ve toplumun bilgilendirilmesi hastalığın kontrolü açısından önem taşımaktadır.”