Danıştay’da açılan dava hakkında açıklama yapan Baro Başkanı Mustafa Elagöz, ‘‘ Anayasa’nın 36. Maddesi uyarınca, herkes meşru vasıtalarla hak arama hürriyetine sahiptir. Yine Anayasamızın 38. Maddesine göre Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur hükmü, mevcut genelgeyle açıkça ihlal edilmiştir. Kaynağını anayasadan ve kanundan almayan hiçbir düzenleme hukuken geçerli kabul edilemez. Kanun koymak yetkisi TBMM’ne aittir. Genelge ile anayasanın 38. maddesi açıkça ihlal edildiği gibi  TBMM’nin yetkisinde olan bir konu hakkında  Emniyet Genel Müdürlüğünce bir yetki aşımında bulunulmuştur’’ diye konuştu. Açılan dava dilekçesinde, Anayasanın 28. maddesinde güvence altına alınan  basın özgürlüğüne de dikkat çekildiğini belirten Elagöz, ‘‘Genelgede, Ceza Adalet Sistemini ilgilendiren delillerin yok olmasına yahut toplanamamasına sebep olacak oranda telafisi imkansız sonuçlar doğuracağı da görüldüğünden bu sebeplerle davalı idarenin cevap dilekçesini beklemeden ve ivedi olarak yürütmenin durdurulmasına kararı verilmesi talep edilmiştir. Kamu hizmeti sunan, kamu düzenini korumak ve sağlamak amacıyla, yasal düzenleme kapsamında görevleri gereği bazı yetkileri bulunan kolluk kuvvetlerinin, temel hak ve hürriyetleri ihlal edici keyfi ve suç teşkil edebilecek davranışlarının önüne geçilmesi ve denetlenmesi demokratik hukuk devleti açısından elzemdir. Bu anlamda aleni bir şekilde görev yapan ve kamusal bir görevin icrası sırasında işlenen hukuka aykırılıkların kayıt altına alınması Anayasanın 20. maddesi ve 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanuna aykırılık teşkil etmez. Bu durum çarpıtılmamalıdır. Aynı zamanda CMK’nun 217. maddesi gereğince delil serbestisi ilkesi de söz konusu genelge ile bertaraf edilmektedir. Ülkemizin hukuk devleti çizgisinden hızla uzaklaştığını ve artık genelgelerle yönetilen bir devlet haline getirildiğini üzülerek takip etmekteyiz. Bu sebeple her türlü hukuksuz uygulamaya karşı yasal zeminde mücadele edeceğimizi belirtiriz’’ ifadelerini kullandı.