Korona virüs salgını sonrasında görülebilecek psikolojik zorlanma ve uzmanlarla görüÅŸebilme konularını en aza indirgemek amacıyla, Anadolu Üniversitesi tarafından “Kendi Kendine Yardım” platformu geliÅŸtirildi.
Pandemi sürecinde yaÅŸanan kısıtlama ve tedbirlerle birlikte birçok vatandaÅŸ kendilerini izole ederek virüsten korunmaya çalışıyor. Dünya genelinde yapılan araÅŸtırmalara göre hastalık korkusu, ekonomik kaygılar ve çeÅŸitli endiÅŸelerle karşılaÅŸan bireylerde bazı psikolojik zorlanmalar görülebiliyor. VatandaÅŸlar genellikle sorunları kendi kendine çözmeye çalışıyor fakat psikolojik etkilerin ortadan kaldırılması için uzman yardımı tavsiye ediliyor. Anadolu Üniversitesi ve Bursa EskiÅŸehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) iÅŸbirliÄŸiyle hazırlanan “Kendi Kendine Yardım” platformu ile salgının psikolojik etkilerinin ortadan kaldırılması hedefleniyor. Ayrıca geliÅŸtirilen çevrim içi platform, etkileÅŸimli olması açısında da Türkiye’de bir ilk özelliÄŸi taşıyor.
“Etkisi kanıtlanmış yöntemleri herkes evinde uygulayabiliyor”
Hazırlanan projenin koordinatörlüÄŸünü üstlenen Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi ÖÄŸretim Görevlisi Dr. Ömer Özer, Korona virüs salgınının psikolojik zorlanmalara yol açtığını belirtti. Etkisi kanıtlanmış yöntemlerin sistem içerisinde uygulandığını ifade eden Dr. Özer, “Pandemi sürecinde ve sonrasında olanlar tüm dünyada psikolojik belirtilerin arttığını gösteriyor. Özellikle depresif duygu durumu, kaygı ve stres tepkileri pandemiyle ilgili önlemlerle birlikte artıyor. Pandemi dediÄŸimiz, sadece fiziksel saÄŸlığı etkileyen bir durum deÄŸil. SokaÄŸa çıkmamız bir problem, arkadaÅŸlarımızla buluÅŸmamız bir problem; sosyal hayata, ekonomiye etkileri var. Bunların hepsini topladığımızda ortaya psikolojik belirtiler çıkıyor. AraÅŸtırmalar da bunun arttığını gösteriyor. Biz de BEBKA desteÄŸiyle ‘Kendi Kendine Yardım’ platformunu geliÅŸtirdik. Bu platformda psikolojik belirtilerle mücadele etmeye yarayacak içerikler yayınlıyoruz. Yapılandırılmış bir sistemle psikolojik yardım alır gibi etkisi kanıtlanmış yöntemleri herkes evinde uygulayabiliyor” ÅŸeklinde konuÅŸtu.
“Bizim ülkemizde ise etkileÅŸimli olması anlamında bir ilk”
Çevrim içi yardım platformunun etkileÅŸimli olması açısından Türkiye’de ilk olduÄŸunu ifade eden Dr. Ömer Özer, konuyla ilgili olarak ÅŸunları aktardı:
"Kendi Kendine Yardım sistemleri dünyada çok popüler. ABD’de ve Avustralya’da bunlar oldukça popüler yaklaşımlar. Bizim ülkemizde ise etkileÅŸimli olması anlamında bir ilk. EtkileÅŸimli olmasından kastımız ise, yardım almak isteyenler siteye girerek formlar doldurabiliyorlar, bu formlara göre geri bildirimler alabiliyorlar. Bu formlarla birlikte kendi ilerlemelerini takip edebiliyorlar. Kullanıcı sisteme bir yanıt veriyor ve sistem onu uygun bir ÅŸekilde yönlendiriyor.”
“İnsanlar psikolojik yardım alıyorlar ama hâlâ ‘damgalanma’ denen bir algı var”
Uzmanlardan psikolojik yardım almanın giderek arttığını söyleyen ÖÄŸretim Görevlisi Dr. Ömer Özer, sistemi kullanan vatandaÅŸların isimlerini vermek zorunda olmadığını belirtti. Projenin ruh saÄŸlığına doÄŸrudan etki edeceÄŸini vurgulayan Özer, “Psikolojik yardım almak giderek yaygınlaşıyor. İnsanlar psikolojik yardım alıyorlar ama hâlâ ‘damgalanma’ denen bir algı var. Sanki sadece problemli kiÅŸiler ya da akıl saÄŸlığı bozuk kiÅŸiler oraya gidermiÅŸ gibi bir algı var. Bizim proje çıkış noktalarımızdan birisi de aslında buydu. Sistemimizle yardım almak isteyen kiÅŸiler anonim kalabiliyorlar. Kendi isimlerini kullanmadan, etiketlenmeden, damgalanmadan yardım alabiliyorlar. Bu yönüyle projemizin ruh saÄŸlığı yardımı almaya katkıda bulunacağını düÅŸünüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Psikologlara ‘deli doktoru’ gözüyle bakılıyor”
Korona virüs salgının vatandaÅŸları asosyal bir hayata sürüklediÄŸi belirten Didem Adenya BuÄŸday, salgınla beraber psikolojik terapiye ihtiyacın artacağını söyledi. İnsanların psikologlara olan bakış açısının deÄŸiÅŸmesi gerektiÄŸini ifade eden BuÄŸday, “Pandemide fizikselden çok ruhsal olarak etkilendik. Hepimiz evdeyiz, dışarı çıkmak istediÄŸimiz zaman gidebileceÄŸimiz bir yer yok. ArkadaÅŸlarımızla buluÅŸamıyoruz. Artık asosyal olmaya baÅŸladık. Sürekli evde bilgisayar ya da telefon başındayız. Sosyal hayatımız artık bitti. Bir süre sonra bu durum aile içerisinde kavgalara yol açmaya baÅŸladı. Ev içerisinde çok sık kavgalar yaÅŸanıyor. Psikologlara ‘deli doktoru’ gözüyle bakılıyor. Aslında bu tamamen yanlış bir düÅŸünce. Psikolog desteÄŸi bir ihtiyaç. İnsanlar bazı ÅŸeyleri yakınlarına bile anlatamazken psikoloÄŸa gidip anlatabiliyor. Bazen gerçekten hasta olan insanların da gitmesi gerekiyor. Her ÅŸey ilaçlarla çözülemiyor. İnsanların terapiye ihtiyacı olabiliyor” ifadelerini kullandı.