Başkan Orkun Kılıç, son yaşanan İzmir depremi sonrası Eskişehir'deki riskler hakkında konuşurken, 99 öncesi ve sonrası olmak üzere binaların ikiye ayrılmasının yanlış olduğunu ifade etti. Kılıç, depremin aslında acı bir olay olmadığı, dayanıksız binaların bu durumu acı bir hale getirdiğini belirtti. Eskişehir ve Türkiye’nin artık depremle yaşamayı öğrenmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, her önün gelenin müteahhit olmaması ve inşaat mühendislerinden gerekli desteği alınması gerektiği hususunda uyarılarda bulunarak, "İzmir’de yine bir deprem yaşadık, acı bir olay yaşadık. Aslında depremler acı olaylar değil fakat bizim binalarımızın, yapı stokumuzun durumu onları çok acı durumlar haline getiriyorlar bunu da İzmir’de çok yakında gördük. İzmir’de bakıyoruz binalar yıkılar ama etraflarında yıkılmayan binalar davar, demek ki bu işin fayla, fayın nerden geçtiğiyle de alakası pek yok. Şuana artık alışmamız gerekiyor; Türkiye bir deprem ülkesi, Eskişehir’de öyle ve Eskişehir’de de, Türkiye’de de bu deprem olacak. Hiç kimse nerede, ne zaman ve ne büyüklükte olacağını bilmiyor. Eskişehir’de de İzmir’le bağlantılı olarak yola çıkacak olursak alüvyon zemin üzerine yapılaşmış bölgelerimizde Eskişehir’de de maalesef var. Ne yazık ki bu da tam şehir merkezi aslında. Eskişehir’i bir çanak olarak düşünürsek bulunduğumuz bölge de buna dâhil, Yunus Emre caddesi, Sakarya caddesi, Mustafa Kemal Atatürk caddesi, Kızılcıklı Mahut Pehlivan caddesi, Doktorlar caddesi ile ana caddelerle, ana arterlerle çevrili bu alanlarımız alüvyon zemine oturan binalarla dolu. Alüvyon zemine oturması bir binanın illaki yıkılacağı anlamına gelmez. Alüvyon zeminde siz uzmanlar tarafından gerekli geo teknik önlemleri alırsanız her türlü bina yapmak mümkün. Fakat biz Eskişehir’e baktığımızda bu tarz olmayan binaların olmadığını da biliyoruz. Özellikle 99 öncesi yapılmış ve bu saydığım yerlerin etrafında yapılmış binaların acil bir şekilde elden geçirilip riski olanların yeniden yapılması, yıkılması ve buralarda kentsel dönüşüm oluşturulması gerekiyor.” dedi.

“Yeniden inşa etmek için radikal kararlar alınmalı”
Yetkilileri denetim ve yeniden inşa için göreve çağıran Kılıç, vatandaşlara ise 99 depremi öncesi ve sonrası ayırt etmek sızın gerekli mercilerden kendi binaların denetlemelerini istedi. Kılıç; “Eskişehir’in tüm siyasileri, tüm bürokratları, tüm kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, meslek odaları, sivil toplum örgütleri o öznel kaygılarını bırakarak bir masa etrafında oturup bu şehrin geleceğini yeniden inşa etmek için radikal kararlar almaları lazım. 99 depremi öncesi yapılmış binalarda olan vatandaşlarımız da kendi evlerine uzman inşaat mühendisler tarafından, inşaat odasına danışabilirler, üniversiteye danışabilirler, belediyeye danışabilirler hangi kuruma güveniyorlarsa o kurumdaki uzman inşaat mühendislerine danışarak, özellikle 99 öncesi yapılmış evlerine depreme karşı ne durumda olduklarını tespit ettirmeleri gerekiyor. 99’dan sonra yeni bir deprem yönetmeliği de geliyor. Demir kullanımı, emin etütlülerinin yapılması, hazır beton kullanımı ve yapı denetim uygulamasının başlatılmasıyla birlikte 99 sonrası yapıların önceki yapılara göre çok daha iyi durumda olduğunu biz biliyoruz. Fakat bu 99 öncesi yapıların hepsinin çok kötü, 99 sonrası yapıların çok iyi anlamına maalesef gelmiyor. Binalarımızı dönüştürerek depreme hazır hale getirmeliyiz. Yoksa bu deprem, doğa olayları Eskişehir’de çok acı olaylara sebep verebilir.” diyerek uyarı ve tavsiyelerde bulundu.

“Her türlü depremde ayakta kalacak binaların bilgisi, teknolojisi bizde mevcut”
Depreme dayanıklı bina yapımın sanıldığı kadar zor olmadığını hatırlatan Kılıç, Eskişehir’in şehir plancıları, mühendisleri, mimarları, bir araya geldiklerinde bu sorunu kolay bir biçimde çözebileceğine inandığını dile getirerek şöyle konuştu;
“Her türlü depremde ayakta kalacak binaların bilgisi, teknolojisi bizde mevcut. Bu çok da zor, çok da problem bir olay değil. Bu binaların yıkılmasının sebepleri de aslında çok basit sebepler. Her önüne gelenin müteahhit olması, inşaat mühendislerinden yeterince yararlanılamaması bu sebeplerden ötürü bu binalar yıkılıyor. Bu şehrinde sonuçta şehir plancıları var, mimarları var, mühendisleri var, bir araya geldiklerinde çok kolay ve hızlı bir şekilde çözüm üretebileceklerine ben inanıyorum.”