Osmanlı Devleti, hatta Orta Çağ tarihi açısında büyük öneme sahip olan Karaceşehir Kalesi, 1288 yılında Osman Gazi tarafından fethedildi. 1299 yılında ilk hutbenin okutulduğu yer olarak bilinen Karacaşehir Kalesi, bugün de tarihe tanıklık eden en büyük kaynaklardan biri olarak gösterilmeye devam ediyor. Kale ile alakalı yapılan arkeolojik çalışmalar ise, bu sene çok önemli bulgular ele geçirildi. Yapılan çalışmalarda, Selçuklu, Karamanoğulları, Germiyanoğulları ve Menteşeoğulları dönemine dair bir çok sikke bulundu. O dönemlere ait yazılı kaynaklar açısında ciddi öneme sahip olan sikkeler, tarihin tozlu sayfalarına da ışık tutacak. Bu sene yapılan çalışmalar sonucunda birçok döneme ait sikkelerin bulunduğunu ve bunların tarihi kesintisiz olarak değerlendirme konusunda çok önemli olduğunu ifade ederek, “Sadece Karacahisar Kalesi için değil, tüm Ortaçağ tarihi için en önemli problemlerden bir tanesi yazılı kaynakların az olması. Bu anlamda arkeoloji çalışmaları son derece önemli. Bu yıl yapılan çalışmalarda da, bizi mutlu eden ve heyecanlandıran bulgular oldu. Bunlardan en önemlileri bize göre; bugüne kadar Karacahisar Kalesinde daha önceki arkeolojik verilerde karşımıza çıkmayan Selçuklu dönemine, Karamanoğulları dönemine, Germiyanoğlulları dönemine ve Menteşeoğulları dönemine ait sikkeler ile birlikte, aynı zamanda Memlüklü sikkeleri de geldi. Bu bulgular bize kalenin tarihinin kesintisiz olarak arkeolojik ve bilimsel ortamda tespit edilip değerlendirilmesi açısında çok çok önemliydi. Bu yıl öne çıkan bulgular olarak bunları vurgulayabiliriz” diye konuştu.