Çomaklı, göreve atandığında açıköğretim sisteminin geleneksel yöntemlerle devam eden bir süreç olduğunu belirtti. Bir dönüşüm yaşamaya çalışıldığını ancak sürecin sancılı olduğunu belirten Çomaklı, “Buraya geldiğimizde ben özellikle Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi’ne önem verdim. Burada milli çocuklardan oluşan yazılım ekiplerini oluşturduk. Bu çocuklar bizimdi ve yaptığımız toplantılarda ‘Siz bu devletin milli çocuğusunuz ve bize milli yazılımlar gerek. Milli çocuklar dışardan alınan programlarla iş yapmazlar’ dedik. Cumhurbaşkanımızın bizi çok motive eden ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalsın’ ifadesi vardı. Yani biz eğer yazılımı dışardan alıyorsak, yazılım yerleştirdiğimiz bütün bilgiler de yazılımı aldığımız yere gidiyor. Neticede de bizim milli çocuklarımız yazılımları yaptılar. Örneğin son sınavda tam beş yazılım gerekiyordu ve bizim çocuklarımız beş yazılımı da kendileri yaptılar. Sınav sürecinde kendi sunucularımız üzerinden hiçbir verimiz dışarıya gitmeden 1 milyon öğrencinin sınavını gerçekleştirdik. Süreç de nihayet tamamlandı. Yaptığımız yazılımlar neticesinde yazılımların milli olmasından dolayı rahatsız olan da bir kesim oluyor doğal olarak. Burada Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığında dijital ofis var. Çok önemli bir görev yapıyorlar. Bir saha, cephe mücadelesi veriyor şu anda. Biz de onun bir parçası olmak istedik. Çünkü o mücadelede ana olay milli yazılım. Bize ait bir yazılımla bir şeyi harekete geçirmek lazım. Biliyorsunuz dijital dünyada bilgi tutmak önemli. Bu bilgiyi de yaptığınız yazılımlarla tutuyorsunuz. Yaptığınız yazılımlar sizi o bilgiyi kullanırken güçlü kılıyor. Eğer yazılım size ait değilse yapmış olduğunuz çalışmalar, bilgiler size ait olmayan bir sistemde değerlendirmek zorunda kalıyor ve siz sadece o bilginin sahibi oluyorsunuz, kullanıcısı olamıyorsunuz. Fakat biz yapmış olduğumuz yazılımlarla ki sadece bir sınavda 5 yazılım yaptık, bu sınavında gücünün sahibi biz olduk, kullanıcısı da biz olduk, neticesine de vakıf olduk. Yani her hangi yurt dışından bir sisteme tabi olarak, bağlı olarak bunu yapmadık. Türkiye’de de bizim dışımızda kendi yazılımı olan bir üniversite yok. Bunu çok şerefli bir şekilde, mutlu bir şekilde söyleyebilirim" diye konuştu.