Özel Çağdaş Okulları Rehberlik Servisi, özellikle sınava hazırlanan öğrencileri ve ailelerini uyararak önerilerde bulundu. “Sınava hazırlanan çocuklarımıza baskı değil, destek çemberi kuralım” diyen uzmanlar, bu süreçte evde olmanın nasıl fırsata çevrilebileceğini aktardı.  Özel Çağdaş Okulları Rehberlik Öğretmeni Didem Kapanoğlu, “Öğrencilerimizle, sınav odaklı eğitim sisteminin içerisinde sınava yönelik kaygılarımızla baş etme yollarını konuşurken süreç içerisine tüm dünyayı etkileyen korona virüsünden doğan kaygılarımız eklendi” diyerek, bu süreçte öğrencilerin olumsuz etkilendiğine dikkat çekti.

BU SÜRECİ BİR FIRSATA DÖNÜŞTÜRELİM

“Önemli olan, bu süreci doğru yürütebilmekten geçiyor” diyen Kapanoğlu, “Çocuklarımıza örnek oluşturan ebeveynler ve biz eğitimcilere bu süreçte önemli görevler düşmekte. Duygu karmaşasıyla çocuklarımıza yaklaşır ve onların düşüncelerini paylaşmalarına fırsat vermezsek süreci sancılı atlatabiliriz. Onun içindir ki sağduyulu davranmaya ve çocuklarımızın bu süreçte en çok ihtiyaç duydukları güven ve motivasyonu onlardan esirgememeye dikkat etmeliyiz. Keyifle uygulayacağımız etkinlikler için zamanımız da olduğuna göre çocuklarımızın kapattıkları hayatlarını aralamaya ne dersiniz? Duygusal desteğe en çok ihtiyaçları oldukları bu süreçte sınırsız sevgimiz ve sabrımızla onların yanlarında olalım. Virüs nedeniyle mesafede uzak ama duygularda yakın olmak için bir fırsata dönüştürelim bu salgını” dedi.

KAYGI YOK, ÇÖZÜM ÜRETMEK VAR!

Kapanoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ebeveynlerin oluşturduğu akademik başarı baskısının, gerçekçi olmayan başarı beklentisi nedeniyle çocuktan aşırı çalışma isteğinde bulunması, onu başka çocuklarla kıyaslaması ve başarılarını küçümsemesi gibi olumsuz davranışların çocuklarda sınav kaygısına yol açtığını unutmamakta fayda var. Gelin çocuklarımızı dinleyelim, duygusal ihtiyaçlarından, zevklerinden, hayallerinden bahsetmelerine fırsat verelim. Elimizde onlara vereceğimiz kocaman koşulsuz sevgimiz var, sınavı tek ölçüt olarak değerlendirecek olursak çocuklarımız ile aramıza kocaman bir engel koymuş olmaz mıyız? Günlük 10 dakikalık nefes egzersizi yapmak, nefese konsantre olmak ve gevşeme egzersizlerini hayatımıza katmak yaşanılabilecek kaygının kontrol altında tutulmasına yardımcı olur.” Bu süreçte hem çocukların hem de ailelerin evde kaldığı için birbirilerini anlamaya daha uygun bir dönemde olduklarını ifade eden Kapanoğlu, “Çocuğunuza, evde kaldığı süreçte hem kendisine hem verimli çalışmaya vakitleri olduğunu hatırlatın. Okuldan yorgun geldim bahanesini şimdiden ortadan kaldırmış olduk. Çalışmalarını gördükçe onları motive etmeye daha fazla vaktimiz olacak. Hem çocuklarımızdan hem kendimizden sıkıştırılmış çalışma anlarından doğan stresin oluşmasını da ortadan kalkmış durumda” diye konuştu.

BU ÖNERİLERE DİKKAT!

Kapanoğlu, ailelere yönelik önerilerini ise şöyle sıraladı: “Mükemmeliyetçi olmayın, yardımcı olun. Sınavı, bu süreçte açık ve olumlu bir şekilde konuşabilirsiniz. Çocuğunuzu cesaretlendirirken gerçekçi bir performans sergileyin ‘Elinden geleni yapıyorsun’ uyarısı bile onu motive edecektir. Sınavın akademik performansın yalnızca bir ölçüsü olduğunu vurgulayın. Sınavlarda aldığı puanlarının bir kişinin değerini belirlemediğini vurgulayın. Çocuğunuzu yeterli dinlenmeye ve doğru beslenmeye teşvik edin. Büyük bir sınava hazırlanırken çocuklara olumlu bir tutum sergilemek, korkularının üstesinden gelmelerine ve güvenlerini artırmalarına yardımcı olacaktır. Sürekli ‘çok iyi yapacaksın’ gibi söylemlerden kaçının. Çocuğumuzun her tutarsız söylemimizde bizi bu cümlemizden yakalayabileceğini unutmayın. Çocuğunuza tam olarak ne yapacağını söylemekten kaçının. Çalışma ve sınava hazırlık planını ev koşullarına göre hazırlamak faydalı olacaktır. Planda esnekliğe fırsat tanıyın. Okullarının ve öğretmenlerinin süreçte sürekli yanlarında olduklarını onlara hatırlatın. Lütfen siz de bu süreçte kendi sağlığınıza dikkat edin çünkü çocuklarımızın her zaman desteğimize ihtiyaçları var.”

YÜZ YÜZE TEMAS EKSİKLİĞİ OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR

Özel Çağdaş Okulları olarak öğrencilerinin her zaman yanında olduklarını söyleyen Kapanoğlu, “Sınav kaygısının yanı sıra süreç içerisinde enfeksiyon korkusu, hayal kırıklığı ve sıkıntı, yetersiz bilgi, sınıf arkadaşları, arkadaşlar ve öğretmenlerle yüz yüze temas eksikliği, evde kişisel alan eksikliği ve bunlar gibi strese neden olacak durumlarla karşılaşabiliriz. Bu konularda siz velilerin gözlemleri çok önemli ve bizlerle paylaşım içerisinde olmanızı önemsiyoruz. Çocuklarımıza bu süreçte iyi rol modeller olmaya özen gösterelim çünkü çocuklarımız yaşadıkları kaygıyı gizlemekte bazen biz yetişkinlerden daha profesyonel davranabilirler. Unutmayın ki bu süreçte hep birlikte güçlü bir aileyiz” ifadelerinde bulundu.