İstanbul'da ailesiyle yaşamı eve sığdırıp, başka insanlara zarar vermemek ve zarar görmemek adına alınan tedbirlere uyduklarını anlatan Develi, şöyle devam etti:"Hanımla yeni olan ama giymediğimiz kıyafetlerimizi ayırdık. Çocuklarımla zaman geçiriyorum. Onlar bilgisayar ya da konsolla oyun oynarken 'Size bu imkanları sunan Allah'a şükretmek için hep birlikte namaz kılmaya var mısınız?' gibi cümleler kurup, evde namaza cemaat oluşturuyorum. Evet, camilerde cemaat olamıyoruz fakat belki de evde cemaat oluşturduğumuzda bu dönemde daha çok sevap kazanırız." Develi, daha önce "İşten güçten çoluğumuzun çocuğumuzun yüzünü görmeye fırsatımız olmuyor." diye yakınanların şimdi evlerinde ailesiyle vakit geçirebildiğini dile getirdi. Evde olmaktan da sıkılmaya başlayanlar olduğunu söyleyen Develi, "Eskiden de evde olamamaktan şikayet ediyordun. Ne oldu? Karantinanın üçüncü günü kafalar attı. Rutinden sıkılıyorduk, şimdi herkes rutini ister oldu." ifadesini kullandı. Bekir Develi, "Daha iyisini hak ediyor muyum? Kulluğumla, yaşantımla Allah rızasının neresindeyim? 24 saatimin ne kadarını Allah için harcıyorum?" gibi sorular sorarak kendisiyle muhasebe yaptığını aktardı. Rutinin ne kadar değerli olduğunu anladığını vurgulayan Develi, şunları kaydetti:"Çocukları maç yaparken izlemek ne güzelmiş, yürümek ne büyük bir nimetmiş; bunları idrak ettik. Ofiste tartıştığımız, sevmediğimiz arkadaşı da özledik, her gün bindiğimiz otobüsü de özledik. Aslında biz biraz da pozitif tarafından bakacağız bu musibete, ders çıkaracağız. Şimdi herkes daha çok seviyor, daha çok özlüyor, daha çok düşünüyor." Develi, devlet tarafından alınan önlemlere herkesin uyması gerektiğini sözlerine ekledi.