8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde kadın konusunun konuşulmasının çok önemli olduğunu söyleyen Karakaş, kadınların haber metinlerinde, gazetelerde, televizyonlarda ve magazinde nasıl yer aldığının konuşulması gerektiğini belirtti. Tüm bunların kadının medya sektöründe nasıl yer aldığını gözler önüne serdiğini ifade eden Karakaş, kadına yönelik şiddet ya da cinsel istismar haberlerinde mutlaka magazinsel boyutlar olduğunu dile getirdi. “Haberlerde kadının evli olup olmadığı, ne giydiği, o saatte neden orda olduğu gibi işin magazinsel boyutu hatta maalesef bel altı boyutu bile yer alıyor. Bu da gazetecilerin kendisini güncelleyememesinden kaynaklı” diyen Karakaş, gazetecilerin yaşına ve mesleki tecrübesine bakmadan kendini güncellemesi gerektiğinin altını çizdi. Gazetecilerin toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili haber yazım diline çok dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Karakaş, “Haber metni içindeki çok ufak ayrıntılar, nüanslar aslında kadının toplum önünde yargılanmasına neden oluyor. Gazeteciler kadınları,  ‘dehşet ölüm’, ‘sevgili dehşeti’ gibi iddialı ve can yakıcı başlıklar atarsam gazetemi 3 tane daha sattırırım ya da daha çok tık alırım düşüncesiyle reyting ve satış rakamlarına kurban ediyorlar. Bu tarz haberlerin olayın magazinsel boyutundan uzak durup, kadınların sadece kadın olduklarını unutulmadan yazılması gerekiyor” dedi. Örnekler üzerinden haberleri de değerlendiren Karakaş, gazetecilerin hakim, savcı olmadığını ve kadınları yargılayamayacağını vurguladı. Karakaş “Biz gazeteciyiz, biz haber vermek zorundayız. Haberi doğru şekilde, etik değerlere ve sorumlu yayıncılık ilkelerine uygun bir biçimde vermemiz gerekiyor. Şiddet haberlerinde magazinsel boyut daha çok ön plana çıkıyor. Biz bunu yapmak yerine kadın hakları savunucularının ifadelerine yer verirsek belki de birçok erkeğin bunu yaparken düşünmesine sebep olacağız” dedi.