Memur ve emeklilerin son derece kıt imkanlarla yaşamak zorunda bırakılmış bir kesim olduğunu belirten Urfalı, “Toplu Sözleşme sadece yetkili olma ve masayla sınırlı değildir. Masa dışındaki her türlü tepkinin gücü Toplu Sözleşmenin önemli bir parçasıdır. Bu aşamada kamuoyunun bilgisi dahilinde olmayan birkaç hususu açıklamak gerekmektedir. 2012 yılından bu yana önceki üç dönemde olduğu gibi, maalesef bu Toplu Sözleşme Görüşmelerinde de memurları Memur-Sen 13, Türkiye Kamu-Sen 1, KESK 1 üyeyle temsil edecektir. Yetkili Konfederasyonun Toplu Sözleşme masasından kalkması halinde ise 2. büyük konfederasyon ve sendikalar Toplu Sözleşmeyi bağıtlama hakkına sahiptir” dedi. Urfalı, Türkiye Kamu-Sen ve bağlı sendikalar olarak toplu sözleşme görüşmelerinde gündeme taşıyacakları mali, sosyal ve özlük haklarına ilişkin talepleri belirlediğini belirterek talepleri şöyle açıkladı:“ Kamu görevlilerinin ve emeklilerin kronikleşmiş ekonomik sorunları, geçmiş dönem kayıpları, 2015 yılı enflasyon farkı tanımın değiştirilmesi nedeniyle ödenmeyen enflasyon farkı, zorunlu tüketim harcamalarında yaşanan fiyat değişimleri, Temmuz ayında işçilerle imzalanan toplu sözleşmede ortaya çıkan işçi-memur zammı farkını da dikkate alarak 2018 ve 2019 yıllarında uygulanmasını istediği maaş artış teklifini belirlemiştir. Buna göre Türkiye Kamu-Sen olarak hükümetle yapılacak toplu sözleşme masasında; 2018 yılı için ocak ayından geçerli olmak üzere seyyanen net 150 TL, yüzde 10+yüzde 10 artış ve bu artışların üzerine ekonomik büyüme ve refah paylarını içeren %3’lük zam, 2019 yılı için ise yine ocak ayından itibaren seyyanen net 150 TL ve yüzde 8+yüzde 8 artış ile yüzde3 oranında ekonomik büyüme ve refah payı artışı talep ediyoruz. Mali haklara ilişkin olarak gündeme getireceğimiz artış tekliflerimiz; 2018 yılının bütününde en düşük dereceli memur maaşı için 738,36 TL, ortalama memur maaşı için ise 920,35 TL, 2019 yılı için de en düşük memur maaşına 779,78 TL, ortalama memur maaşına ise 965,24 TL zam anlamına gelmektedir. Bunun yanında; Geçtiğimiz dönemde imza altına alınmasına rağmen halen uygulanmayan toplu sözleşme hükümlerinin uygulanması, Vergi dilimindeki adaletsizliğin giderilerek kamu görevlileri üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi, 4/B’li sözleşmeli ve 4/C’li geçici personel ile vekil gibi adlar altında güvencesiz çalışmaya son verilerek bu kapsamdaki kamu personelinin kadroya geçirilmesi, taşeronlaşmaya son verilmesi, memur maaşını oluşturan bütün kalemler ile özel hizmet tazminatı, ek ödeme, ek ders, döner sermaye, fazla çalışma ücreti, ikramiye, sosyal denge tazminatı gibi diğer ödemelerin de emekli keseneğine dâhil edilmesi, başta aile yardımı ve çocuk parası olmak üzere tüm sosyal yardım miktarlarının artırılması, ek gösterge ve özel hizmet tazminatı adaletsizliğinin giderilmesi, ek ders, fazla mesai, nöbet ve harcırah gibi ödemelerin düzenlenerek günün şartlarına göre yükseltilmesi, Yardımcı hizmetler sınıfı personeline de ek gösterge verilmesi, Ramazan ve Kurban bayramlarında kamu görevlileri ve emeklilerine bayram ikramiyesi verilmesi, kıdem aylığındaki 25 yıllık sınırın kaldırılarak tüm kamu görevlilerine çalıştıkları her kıdem yılı için 20 TL kıdem aylığı ödenmesi, mülakata bağlı atamalara son verilerek adil bir atama ve görevde yükselme sistemi getirilmesi, Türkiye Kamu-Sen olarak ayrıca maaşlardaki reel erimenin önlenmesi ve dönem içinde ortaya çıkan zararların karşılanması amacıyla dönem içinde enflasyon farkı oluşması halinde ortaya çıkan enflasyon farkının 1 puan artırımlı ödenmesini talep etmekteyiz."