Gazeteciler, yaptıkları iş dolayısıyla zaman zaman saldırılara uğrarlar, son yıllarda gerek polis gerekse şahıslar tarafından yapılan saldırılar çok daha arttı.

Geçtiğimiz günlerde Onur Yürüyüşü’nü izleyen bir gazetecinin polis tarafından boynuna bastırılması bardağı taşıran damlalardan oldu.

Bunun üzerine Türkiye’deki Basın Meslek Örgütleri bir araya gelerek, polis şiddetine karşı ortak bir eylem gerçekleştirildi.

“Medya Dayanışma Grubu”nu oluşturan bu meslek örgütleri üç büyük ildeki eş zamanlı eylemde ‘Nefes alamıyoruz, gazetecilik boğulamaz’ pankartı açtı.

 

***

Açılan pankart önünde bir de açıklama yapan meslek örgütleri şu görüşlere yer verdi.

“Güvenlik görevlileri Bülent Kılıç’ı yere yatırıp boynuna basarak nefessiz bırakmak istedi. Güçlükle ‘Nefes alamıyorum’ diyen Kılıç ölümden döndü. İçişleri Bakanlığı gösteriler sırasında polislerin görüntülerinin alınamayacağına yönelik yasa dışı genelgesi ardından bu şiddet tehlikeli boyut aldı. Kolluk güçleri bu kanun tanımaz tutumları ile halkın gerçekleri öğrenme hakkını engellemektedir. Nefessiz bıraktıkları yalnız meslektaşımız değil, halkın haber alma hakkıdır”

 

 ***

Öte yandan, Cumhurbaşkanlığı tarafından soy yayınlanan tasarruf genelgesinde basına yönelik kararlar hakkında TGF Genel Başkan Yılmaz Karaca da, “gerekirse Ankara’ya yürürüz” diyerek tehlikeye işaret etti.    

“Anadolu basını her geçen gün bitme noktasında. Gazete, TV, radyoların

yanı sıra çalışan gazeteciler de büyük sıkıntı yaşıyor. Biz TGF olarak

destek paketi çıkarılmasını istedik ama maalesef çıkmadı. Anadolu

basınının bitmesi için bir çalışma var. Biz çare bulunmasını isterken

yeni tasarruf tedbirleri gördük. Son derece üzücü ve Anadolu basımını

bitirmeye yönelik çalışma olarak değerlendiriyoruz. Buna sessiz

kalamayız. Yetkilileri uyarmak için eylem planı yapmamız lazım. Bütün

basın meslek örgütlerini de bu eylem planımıza katılmaya bekliyoruz.

Basın çalışanları da sorunlarına sahip çıkmalı” dedi.