Osmangazi Üniversitesi’ndeki katliam halen yaygın medyanın gündeminde.

Gerek haberlerde, gerekse tartışma programlarında konuşuluyor, görüşler ortaya konuyor.

Bu konuyla ilgili saçmalayanlar da var, olaya gerçekçi bakış açısıyla yaklaşanlar da.

Ne olursa olsun, bu olay kabul edilemez bir durum.

Hele Eskişehir için hiç kabul edilemez.

Olayın ertesi günü, cenazelerin morgdan alınması sırasında sanıyorum Tokat’a gidecek cenazelerden birini taşıyanlar arasından bir kişi “Bi evladımıza sahip çıkamadın Eskişehir” diye yakınıyordu.

Bu yürek acısıyla söylenmiş bir söz.

Ama Eskişehir’in ne suçu var bunda?

 

***

Olayla ilgili CHP Eskişehir milletvekilleri Utku Çakırözer, Başbakan’a soru önergesi, Cemal Okan Yüksel ve Gaye Usluer meclis araştırması istediler.

Ancak AKP milletvekillerinden şu ana kadar bir şey yok.

Son olarak dün CHP’li Gaye Usluer Osmangazi Üniversitesi’nde yaşanan katliamın meclis çatısı altında araştırılmasını istedi ve bir de uyarıda bulundu.

 “Bu tür olayların başka üniversitelerde yaşanması an meselesi. Meclis konuya müdahil ve hâkim olmalıdır”

Bu önemli bir uyarıdır.

Keza televizyonlarda tartışanlar da aynı konunun olabileceği ihtimali üzerinde duruyor ve endişeyle karşılıyorlar.

 

***

Tabi konu çok yönlü olarak tartışılıyor.

Gaye Usluer’in bir başka yönü de var.

Yıllarca bu üniversitenin hastanesinde hekim ve başhekim yardımcılığı görevlerinde bulundu.

Hatta üniversitede yapılan seçimde 1. sırada rektör adayı olup Abdullah Gül tarafından atanmamıştı.

Usluer, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında birçok kurumda muhbirlik sisteminin oluşturulduğunu ve bunun hükümet tarafından desteklendiğini ifade ediyor ve şunlara dikkat çekiyor.

“Araştırma görevlisi olduğu Eğitim Fakültesi’nde ve başka birçok üniversitede çok sayıda kişiyi "Bunlar FETÖ’cüdür" diye ihbar eden, ihraç edilip cezaevlerine girmesine neden olan Volkan B. isimli akademisyen geçtiğimiz hafta fakülte binasını basarak dört kişiyi öldürdü. Bu travmatik olayla yüzleşmeli ve bütün detaylarını aydınlatmalıyız. Fakat bu olayın ardından olayı aydınlatmak yerine haber yasağı getirilmek suretiyle konuyu kamuoyundan gizlemeye çalışanlar şunu çok iyi bilsinler; hiç kimsenin can güvenliği yok bu ülkede. Volkan B.’nin tehditlerinin üstünü örtmeye çalışan Eğitim Fakültesi dekanı da  hedefteydi! Bu gerçeği kimse unutmasın! Bu yüzden bu olayın üstüne gitmeli ve hataları tespit etmeliyiz”