TÜİK tarafından açıklanan enflasyonun yılın ilk yarısında yüzde 5,75 olduğunu, yıllık bazda ise yüzde 12,62 olarak belirlendiğini aktaran Urfalı,‘‘ Kamu görevlilerine ve emeklilere 2020 yılının ilk 6 ayı için yapılan maaş artışı %4 iken aynı dönemde enflasyonun %5,75 olması, memur maaşlarının enflasyon karşısında resmî olarak %1,75 eridiğini de ortaya koydu’’ dedi. Enflasyon farkı ödemesinin maaşlarda erimeye, alım gücündeki düşüşe bir çözüm olmadığını ifade eden Urfalı,‘‘ Toplu sözleşme sistemine geçildiğinden beri yetkili konfederasyonun maaş pazarlıklarını sürekli hedeflenen enflasyon temeline dayalı yürümektedir. Buna bağlı olarak da, memurların ve emeklilerin alım gücü her yıl biraz daha azalmaktadır. Memur ve emeklilerimiz her toplu sözleşme döneminde enflasyon farkı aldatmacasıyla karşı karşıya kalıyor. Enflasyon farkı ödemesini bir lütufmuş gibi gösteriyorlar. Oysa enflasyon farkı, olağanüstü durumlarda ortaya çıkacak olumsuzluklara karşı bir sigorta niteliğindedir. Eğer her maaş döneminde enflasyon farkı veriliyorsa bu, “her dönem sonunda sıfır zam alıyoruz; dönem içinde de maaşlarımız sürekli eriyor” demektir. Son 10 yıldır memur ve emeklilerimizin yaşadığı durum budur. Bu nedenle vakit çok geç olmadan, ekonominin çarkları tamamen durmadan tedbir alınması ve vatandaşlarımızın doğrudan desteklenmesi gerekiyor. Önümüzdeki Kurban Bayramı bunun için en uygun fırsat olarak görünüyor. TBMM’nin çalışma süresi de uzatıldı, dolayısıyla alınacak bir kararla kamu çalışanlarına bayram ikramiyesi verilmesi, hem enflasyon kaynaklı zararların karşılanması noktasında hem de bir adaletsizliğin giderilmesi konusunda sorunları çözecektir’’ ifadelerini kullandı.