Krizi beklenmedik ve aniden karşı karşıya kalınan bir durum olarak tanımlayan Dr. Öğretim Üyesi Çaykuş, koronavirüsün yeni bir kriz meydana getirdiğini belirtti. Kaygıyı, düşünmeyi engelleyen bir durum olarak ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Çaykuş, “bu yeni bir durum, ben daha önce de yeni bir durumla karşılaştım. Ben bunun üstesinden gelebilirim” şeklinde düşünülmesi gerektiğini söyledi. “Olası başka bir durumla karşılaşıldığında koronavirüs sürecinde öğrenilen herhangi bir sorunla baş etmede elde edilen beceri başka durumlarda yaşanabilecek kriz dönemlerinde yol gösterici bir deneyim olacaktır” açıklamasında bulunarak bu süreçte yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:  “Güven: İlişki içinde güven ihtiyacı karşılanmalı. Açık iletişim sağlanarak küsme alınma gibi davranışlarından uzaklaşılmalı. Kaygılar dile getirilmeli. Sevgi: Ortak bir dille ifade edilmeli.  İfadesizlik, sevgi ihtiyacının karşılanmaması karşılıksız çatışma, küskünlük yaratır. Değerli hissetme: Değer duygusu koşula bağlı olmamalı. İlişkinizde ‘İyiki…’ dediğiniz zamanlara dönün. Kendinizi değerli hissettiren başka kaynakları keşfedin. Umut: Pozitif inanç daima korunmalı. Sorumluluklar paylaşılmalı.  Kendini ifade etme: Kendimize dönüp eksikliklerimizi gidermeliyiz. Kendimizi doğru anlatmayı, duygu ve düşüncelerimizi dile getirmeyi öğrenmeliyiz.  Kendini kontrol etme: Çevredekilerin tepkilerini, davranışlarını, düşüncelerini ve duygularını kontrol edemeyiz fakat aklımızdan neyin geçeceğini kontrol edebiliriz. Kendimize odaklanmalı, kendimizi kontrol etmeliyiz.”  Dr. Öğretim Üyesi Çaykuş açıklamasını “önce kendi yaralarını iyileştir, sonra başkalarına faydalı ol” mesajı vererek sonlandırdı.