Milletvekili Harun Karacan “niyetim polemik başlatmak değil” dedi ama polemik başladı.
Tasarım mı?
Proje mi?
Elbette ikisinin arasında çok fark var.
Harun Karacan, seçim sürecinde de, milletvekilliği sürecinde de üç şeyi prensip edindiğini söyledi.
Milletvekilliği görevini de bu prensipler üzerinden gerçekleştireceğini ifade etti.
Neydi bunlar.
Eskişehir halkından hiçbir şey saklanmayacak, her şey şeffaf olacak.
Eskişehirlilerin istemediği hiçbir proje yapılmayacak.
Eskişehirliler yanıltılmayacak.
Ve devam etmişti.
YHT hattının yer altına alınmasından sonra ortaya çıkan boşluktaki peyzaj çalışmasında dönemin TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman, yardımcısı ve Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in imzalarının bulunduğunu söylemiş, hatta projenin altında da imzası var demişti.
Hatta “unutmuştur ya da vazgeçmiştir” de dedi.
Haber gazetelerde yayınlandıktan sonra Büyükerşen’den yanıt gecikmedi.
“Her şeyi net hatırlıyorum, bizin imzaladığımız proje değil, tasarımdı” dedi.
Yukarıda da belirttiğim gibi tasarım ayrı şey, proje ayrı şey.
Tasarım, tasarlamaktan geliyor, bu işi biz böyle yapmayı düşünüyoruz!
“Tamam bize tasarımı gösterdiler, biz de uygun bulduk, yeşillikler, havuzlar, oturma grupları gibi hangi belediyeye gösterseniz bunu kabul eder” dedi Büyükerşen.
Tasarımı basın mensuplarına göstererek, siz olsanız böyle bir durumu kabul etmez misiniz diye de sordu.
Büyükerşen şunları da demeye getirdi.
Harun Karacan’ın Eskişehir’in sorunlarına sahip çıkmasını memnuniyetle karşılıyorum. Önceki dönem milletvekilleri gibi yıkıcı değil, yapıcı yaklaşıyorlar.
Bu konuda memnuniyetimi belirtmek isterim.
***
Evet Büyükşehir Belediye Başkanına bir tasarım gösteriliyor, altına imzasını çakıyor.
Ama gelin görün ki yine kendi deyimiyle, “gösterilen başka, yapılan başka”
Ortaya böyle bir durum çıkıyor, tasarımdakiyle pek ilgisi yok.
Devreye Mimarlar Odası da girdi.
Teknik bir takım açıklamalarından sonra “hat boyu maalesef topraksız yeşillenecek” sözleri çarpıcıydı.
Betonun üzerinde bir anlamda suni yeşillik.
Bu proje ilk açıklandığı yıllarda hattın yer altına alınmasından sonra üstte kalan kısmın bulvar olacağı şeklindeydi.
Daha sonra burası bulvarı kaldırmaz gerekçesiyle iptal edildi.
O kadar betonu, bir o kadar da üzerine park eden, başta kamyonlar olmak üzere o kadar aracı taşıdığına göre, demek ki bulvarı da taşırmış dendi.
Bu polemik bir süre daha devam eder.
Konu şudur. Tasarım mı, proje mi?
Ne demişti Karacan, “Eskişehirliler kesinlikle yanıltılmayacak”
