Bugün Eskişehirspor’u yazmak şart oldu.

Önceki gün Ankaragücü ile oynadığımız karşılaşmada galip gelmemiz işten bile değildi, 2-1 mağlupken bire maçı çevirmek mümkündü.

Hiç olmazsa 1 puan alabilirdik.

Golcülerin beceriksizliği, defansın verdiği geçitler, golleri getirdi.

Rakip öyle aman aman üzerimize gelmedi.

Geldiğinde de golleri yaptı.

Yediğimiz ikinci golden sonra takım biraz dağıldı.

Buna rağmen iyene de rakip kalede gol aradık.

 

***

Kendi sahamızda da böyle mağlubiyetler alıyorsak işimiz kötüdür.

Tüm olumsuz koşullara rağmen Eskişehirspor taraftarının görevini yapması, takımını desteklemesi, yaklaşık 15 bin kişinin stadı doldurmazı her türlü övgünün üzerindedir.

Bugün Süper lig takımları bile bu sayıda taraftar ile oynamıyor.

Taraftar üzerine düşen görevi yapıyor ama kent üzerine düşün görevi yapmıyor.

Zorla iş başına getirilen yönetimin bütün iyi niyetine rağmen olmadı, olmuyor.

Ve sonunda yönetim dayanamadı, görevi bıraktı.

Çünkü hiçbir maddi desteğin gelmediği belirtiliyor.

Başkan Özeçoğlu, açıklamasında yönetimin 17 milyon TL, bulduğunu, buna karşılık şehirden gele gele 1 milyon TL geldiğini söylüyor.

Eskişehirspor’un sıkıntısı maddi.

Bu iş bir türlü çözülemedi.

 

***

Futbol böyle bir garip oyun.

Bir golün maliyetlerini düşünebiliyor musunuz?

Meşaleler atıldı, oyun durdu falan.

Bir golün başımıza getirdiklerine bakın.

Eğer Göztepe ile oynadığımız maçta 1-0 bitirsek.

Ya da bir gol daha atabilseydik, veya bir golü yemeseydik.

Bütün bunlar olacak mıydı?

Hayır olmayacaktı.

Bir puanın demiyorum, bir golün bizi getirdiği noktalara bakın.

 

***

Şimdi ne olacak?

Herkes birbirine bu soruyu soruyor.

Ve kimse de yanıtı veremiyor.

22 Kasım’da olağanüstü kongre kararı alındı.

Yönetime aday çıkacak mı?

Ne olacak, gerçekten kimse bir şey söyleyemiyor.