İstikrardan söz edip duruyorlar. İstikrarın sadece AKP’nin tek başına iktidara gelmesi şeklinde yorumluyorlar. Böyle mi olur istikrarlı bir ülke? Avrupa’nın gelişmiş ülkeleri genellikle koalisyonlarla yönetiliyor. Koalisyonun iyi olabilmesi elbette o ülkede demokrasinin de gelişmişliğine bağlıdır. Son yıllarda ülkemizde demokrasiden söz etmek mümkün mü? Ancak demokrasiye inanmış, demokrasiyi içine sindirmiş partilerle gerçek demokrasiyi yaşayabiliriz. Koalisyonlar öcü gibi gösterilmek isteniyor ülkemizde. Geçmiş dönemlerde ülkemiz de koalisyonlarla yönetildi. İstikrar bu kadar dibe vurmamıştı. İstikrar eşittir AKP demek istiyorlar ama kazın ayağı öyle değil işte. Koalisyonlardan korkmamak gerekir. Koalisyonlarda ülke çok daha iyi yönetilebilir. Çünkü bir partinin yaptığı yanlışı, hatayı koalisyon ortağı diğer parti uyarabilir, o yanlışı yaptırmaz. ***

1 Kasım seçim sonuçları da kuvvetle muhtemel yine koalisyonu gösteriyor. Şu anda geçici, güya tarafsız bir hükümetle yönetiliyoruz ama kabineye baktığımızda tamamen AKP’yi ya da AKP’ye yakın isimleri görüyoruz. Bu ortamda seçime gidiyoruz. Değişen çok fazla bir şeyin olmadığı görülüyor. Yapılan son anketlerde partilerin aldığı oylarda 7 Haziran’a göre, iki-üç puan aşağıya ya da yukarıya oynadığını görüyoruz. O nedenle ülke kendini koalisyona hazırlamalı. Önemli olan samimi olunmasıdır.

***

7 Haziran sonrasında koalisyon kurulması konusunda kimlerin samimi, kimlerin samimiyetsiz olduğu açıkça görüldü. O süreçte kamuoyuna samimi görünen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu iyi puan topladı. Terörle mücadele konusunda da Kılıçdaroğlu’nun tutumu taktir topladı. Bakalım bunlar sandığa yansıyacak mı?