Yeni eğitim-öğretim yılında uygulanacak olan müfredata tepkiler giderek büyüyor.

Eğitim sendikaları bu konudaki tepkilerini de gündeme getiriyor.

Ülkemizde bilindiği gibi iki bakanlığın isimlerinin önünde “Milli” gelimesi vardır.

Bunlardan biri “Milli Eğitim”, diğeri de “Milli Savunma” dır.

Her ikisi de bir ülke için çok önemli konulardır.

Ülkelerin geleceği, gelişmişliği, dünyadaki yeri eğitim ile gerçekleşir.

Savunma ise bir ülkenin güvenliği, vatandaşlarının huzur içinde yaşaması ve düşmanları caydırıcı bir unsurdur.

 

***

Bu iki konu üzerinde devletlerin çok oynamaması gerekir.

Bizim savunmamızın durumu malum.

Milli Eğitim sistemiyle ise neredeyse her yıl değişiklikler yapılıyor, sistem üzerinde oynanıyor.

Öğrenciler de veliler de ne yapacağını şaşırdı.

Yeni eğitim-öğretim yılında uygulanacak müfredat açıklandıktan bu yana eğitim kuruluşları sürekli tepkilerini gündeme getiriyor.

Dün de, Eğit-Der ve TEÖDER üyeleri eğitim müfredatında yapılan değişikliklere tepki gösterdi. EĞİT Der Şube Sekreteri Ercan Sav, hazırlanan yeni eğitim müfredatında Cumhuriyet döneminin kazanımlarının yok sayıldığını iddia etti.

Sav, “AK Parti’nin uygulamakta olduğu ‘Eğitimi dinselleştirme ve özelleştirme’ politikaları eğitim alanındaki kalitesizlik ve eşitsizlik sorunlarını daha da büyütmektedir. Her türlü olumsuzluğa rağmen paydaşlarımızla mücadeleye devam ediyoruz” diye konuştu.

 

***

Müfredattan “Atatürk” ve Atatürk ile ilgili konuların çıkarıldığı iddiaları ise Atatürkçü öğrenci velilerini rahatsız ediyor.

Veliler de çeşitli sivil toplum kuruluşları aracılığıyla tepkilerini dile getiriyor ve çocuklarının eğitim geleceğinden endişe ettiklerini belirtiyorlar.

Yeni eğitim ve öğretim yılı önümüzdeki hafta başında başlayacak, bu tepkiler de devam edecek.

 

***

Bir başka tepki de Eğitim-İş Genel merkezi tarafından Eskişehir milli Eğitim Müdürü Necmi Özen’in bazı uygulamalarına geldi.

Özen’in gönderdiği mesajla öğretmenleri müfredat konusunda tehdit ettiği iddia edildi.

Özen tarafından gönderilen mesajda ‘Müfredat ve yeni programlar ile ilgili yenilikler var olma mücadelesi gibi kabul edilmeli. Seminerlere katılım ve yıl boyu uygulamalar mutlaka bu bakış açısı ile takip edilmeli. Yeni programlara, bakanlık uygulamalarına karşı duruş gösterenlere müsamahanın bir karşı duruş olarak tarafımdan algılanacağını yönetici arkadaşlar bilmeli. Bu durumun aramızdaki ahengi bozacağı unutulmamalı’ ifadeleri büyük tepki aldı.