Can Dündar ve Erdem Gül, tutuklanan ilk gazeteciler değil, son gazeteciler de olmayacak.
Tutuklu gazeteciler açısından dünya ülkeleri arasında ilk sıralardayız.
Geçmişte de gazeteciler tutuklandı, yıllarca hapis yattılar, sonra ne oldu?
“Pardon” dediler.
Ancak yıllarca hücrede yatan meslektaşlarımız, ailelerinden, yakınlarından, sevdiklerinden uzak kaldılar.
Can Dündar ve Erdem Gül, sadece yaptıkları bir haber yüzünden tutuklandılar.
Onların mesleği gazetecilik, yaptıkları iş kamu oyunu doğru bilgilendirmek.
Başta İstanbul olmak üzere, tüm illerde protesto gösterileri yapıldı, yapılacak da, devam edecek yani.
Bu tutuklamalara dünyada ve Türkiye’de tepkiler giderek büyüyor.
Ülkemizin en büyük gazetecilik meslek kuruluşu olan Türkiye Gazeteciler Federasyonu da, olay haber alınır alınmaz tepkisini koydu.
Yapılan açıklamada, “Dündar ve Gül sonuç itibarıyla gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklanmışlardır. TGF, ülkemizde gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle tutuklanmalarının, demokrasinin hakim olduğu çağdaş ülkelerdeki basın ve ifade özgürlüğü kriterlerine ters düştüğünü savunmakta, son yıllarda sıkça yaşanan gazeteci tutuklamalarının Türkiye’nin itibarını zedelendiğini vurgulamaktadır. Ne yazık ki bu yanlışa bir kez daha düşülmüştür. Demokrasilerde esas olan; düşüncelerinden ötürü suçlanan yazar, çizer ve gazetecilerin adil ve bağımsız bir hukuk sisteminde tutuksuz yargılanmalarıdır. Yayınlanan bir haber, fotoğraf, yorum ya da her türlü yazının suç içerip içermediği ancak adaletli bir yargılama sonunda anlaşılabilir. Ne kadar süreceği belli olmayan bir yargılama sürecinde, ilgili yayından sorumlu olanların tutuklanmaları, telafisi olanaksız sonuçlar doğuracaktır” denildi.
Evet durum aynen budur.
Türkiye’de gazetecilik tutuklanmıştır.