Kurtuluş Savaşı hengâmesinde hasta kocasını hastane ziyaretinden dönen Ayşe Kadın yolda saldırıya uğrar. Ayşe Kadın’ın torunu Yusuf, ninesine tecavüze kalkışan adamı taş yağmuruna tutar. Saldırgan bir yandan Ayşe Kadın’a tecavüze kalkışırken bir yandan da Küçük Yusuf’u oradan uzaklaştırmaya çalışır. Ayşe Kadın ile tecavüzcü arasında bir hayli boğuşmalar olur. Ayşe Kadın ile meçhul kişi arasındaki boğuşmalar devam ederken Erkek Döndü ve beraberindekiler olay yerine gelirler.

Erkek Döndü, Ayşe Kadın’ın köylüsüdür. Durumu gören Erkek Döndü, beraberindeki beş kadın ile ilkokul çağlarındaki sekiz çocuğa: “Tutun şu gâvurun eniğini” der. Saldırganı, kadınlar ve çocuklar kıskıvrak yakalarlar. Erkek Döndü, saldırganın suratına adamakıllı birkaç yumruk atar. Atılan o yumrukları, o adamdan gayri herkes beğenir. Üçüncü yumrukta saldırgan yere yığılır.

Küçük Yusuf, Erkek Döndü’ye: “Ebe, ne olur! Bu pislik adamın erkeklik organını dipten keselim.” der. Erkek Döndü, aynı zamanda doğumlara gittiği için kendisine “Ebe” de derlermiş. Erkek Döndü, Küçük Yusuf’a: “Evlat! Bir insana Allah’ın verdiği bir organı bir başka insanın hiçbir şekilde kesmeye hakkı yoktur. Bu şerefsiz adamı götürüp karakola teslim edeceğiz. Bu edepsizin cezasını adalet versin! Adaletin hükmüne boyun eğmek lazım! Kanuni olamayan yetkiyi kullanmak da suçtur.” diyerek yapılması gerekeni söyler.

O an orada bulunan kadınlardan birisi: “Ülkemiz zaten savaş halinde, bu pisliği öldürüp şu dereye kakalım! Kim vurduya gitsin.” der. Erkek Döndü, orada bulunanlara: “Olmaz öyle şey! Devlet, suçluların suçluluk oranlarını adalet terazisinde tartar. Suçu oranında cezasını verir.” diyerek itidalli olmanın gereğini belirtir. Saldırganın elini kolunu bağlayıp en yakın karakola götürerek onu teslim ederler. Karakoldaki kimlik tespitinde o saldırganın bir Yunan askeri olduğu ortaya çıkar. Ayşe Kadın’ın ölünceye kadar Erkek Döndü’ye “Beni tecavüzden kurtardı.” diyerek dua ettiği söylenirdi.

Kurtuluş Savaşının ortalığı kasıp kavurduğu yıllarda, Erkek Döndü’nün köyünde bir de Çolak Osman vardır. Çolak Osman’ın her iki kolu da engellidir. Çolak Osman, sağ kolunu hiç kullanamaz. Sol kolu ise kısmen engellidir. Bu durumundan dolayı Çolak Osman askere alınmaz.

Çolak Osman, o yıllarda evlenir. Bir gün hanımıyla yan yana el ele tutuşup giderlerken köylü kadınlardan bazıları savaştaki kocalarının hasretiyle onlara bakarlar. Durumu gören Erkek Döndü, Çolak Osman ile karısına: “Durun bakalım da, biraz beni dinleyin!” der. Çolak Osman, o zaman: “Buyurun, Döndü Abla! Sizi dinliyoruz, der. Erkek döndü: “Osman, ne yaparsanız yapın! Yapacağınız işi düşünerek yapın! Yapacağınız işin çevredeki yankılarına dikkat ederek yapın!

İnsanların yaptıkları bazı hareketler kıskançlıklara yol açabilir. İnsanlar, başkalarında gördükleri bazı varlık hâllerine haset edebilirler. Hasetliğin sonu hayır getirmez. Bildiğiniz gibi ülkemiz yıllardır savaş hâlinde.” der.  Çolak Osman: “Döndü Abla söylediklerinden hiçbir şey anlamadık.” deyince,  Erkek Döndü tekrar: “Bak Osman, söyleyeceklerimi karın ve sen iyi dinleyin! Ülkemiz ateş topları altında kavruluyor. Memleketimizin diğer yerlerinde olduğu gibi köyümüzün de eli silah tutan erkekleri savaş meydanlarında düşmanla çarpışıyorlar. Onlar orada mermi yağmuru altında savaşırken senin burada karınla o insanların karıları karşısında sarmaş dolaş etrafta dolaşman hoş karşılanmaz. Diğer kadınlara caka satar gibi yolda yürümeniz hem Türkün savaş kültürüne ve hem de şu anki ortama göre hiç uygun değil.” diyerek uyarır. Çolak Osman, Erkek Döndü’ye: “Peki, Döndü Abla nasıl yürüyelim!” diye sordu. Erkek Döndü: “Akılsız adam! İçinde bulunduğunuz toplumun değer yargılarını göz ardı etmeyin! Fazla dikkat çekmeyin! Evinize gidince, ne yapacaksanız yapın!

Karınla yürürken sen, erkek olduğun için önde yürüyeceksin! Ne olursan ol! Daima önde sen ol! Şimdi savaş zamanı düşmanla karşılaşan ilk sen ol! Sen ölmedikçe, düşman senin namusunla karşı karşıya kalmasın! Önde erkekler, arka sıra hanımları yürümeli.” diyerek toplum yararına öğüt verir. Erkek Döndü’nün bu sözleri karşısında etkilenen Çolak Osman ile karısının o andan sonra bir daha ölünceye kadar yan yana ve el ele tutuşarak yürüdüklerini gören olmadı, derlerdi. Erkek Döndü’nün Çolak Osman ile karısına olan bu önerisi kulaktan kulağa yayılarak tüm vatan sathına bir kültür anlayışı olarak yayılır. Anadolu kadınının erkeğinin arkasında yürümesi geleneği oradan kalma bir aanlayıştır.

Ömrünüz uzu, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın!  Dostça kalın!