Perşembe günü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, hafta sonu sokağa çıkma yasağı önerilmediğini söyledi. Ardından gece saatlerinde İçişleri Bakanlığı hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağını duyurdu. Sabah saatlerinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gelen tepkiler nedeniyle yasağı kaldırdığını açıkladı. Vatandaşlar da tam ne olduğunu anlamadı. Sokağa çıkma yasağı kararını doğru bulanlar da oldu, yasağın kaldırılmasını doğru bulanlarda. Virüsün önlenmesine ve ikinci dalganın önüne geçilmesine yönelik baktığımızda sokağa çıkma yasağı kararı doğru görünüyor. Ama yeni normale geçtiğimizi düşünürsek de aylardır kapalı kalan işletmelerin en çok iş yapacağı zaman olan hafta sonunda yasak ilan edilmesi buna ters düşüyor. İşin eğrisini doğrusunu tartışmaya kalkarsak her iki kararda da haklı bulduğumuz ve haksız bulduğumuz kısımlar ortaya elbette çıkacaktır. Burada asıl düşünmemiz gereken geceden sabaha değişen karar olmalı. Devletin kurumları birbiriyle bağlantılı çalışmıyor mu? Oturup ortak bir karara varmaları bu kadar zor mu? Gece alınan bir kararın bu kadar hızla sabah değiştirilmesi normal mi? Bence değil. Ortada bir kriz yönetimi sorunu var gibi duruyor. Bakalım bu sorun çözülebilecek mi, yoksa düzen böyle devam edecek mi? İleride alınan kararlarda bunun cevabını da alırız.

NORMAL ESKİ NORMAL DEĞİL

Koronavirüse karşı alınan önlemlerin etkisini göstermesi nedeniyle 1 Haziran itibari ile yeni normal hayatımıza başladık. Kafeler ve restoranlar hizmete girdi, parklar açıldı, mesai saatleri normale döndü. Ama bazı vatandaşlarımız normali hala eski normal olarak algılamaya devam ediyor. Eskişehir’de maske takmadan sokağa çıkmak yasak olmasına rağmen, maskesiz dolaşan insanlar oluyor. Markete bile maskesiz girmeye çalışanlar oluyor. Normal hayata geçelim derken, koronavirüste ikinci dalganın yaşanmaması için alınan tedbirlere uymamız hayati önem taşıyor. Bu yüzden herkes kendine düşen sorumluluğu yerine getirsin. Hiçbir şey yapamıyorsanız en azından maskenizi takmaya, sosyal mesafenizi korumaya önem gösterin.

VATANDAŞ ÇÖPTEN ŞİKAYETÇİ

Hatboyu bölgesinde yaşayan vatandaşlar, çöplerin alınmamasından şikayetçi. Zamanında burada çöpleri kimin toplayacağı, belediyenin neden toplamadığı yönünde birçok tartışma yaşanmıştı. Yanlış hatırlamıyorsam belediyeler buranın düzenlemesini ve temizliğini üstlenmek istemiş, TCDD ise sorumluluğu bırakmamıştı. Yapıldığı günden bu yana ara ara bölgede çöp sıkıntısı sürekli gündeme geliyor. Hatboyunda pandemi sürecinden de kaynaklı olabileceğini düşündüğüm bir temizlik sıkıntısı şu aralar yine yaşanıyor. Özellikle koronavirüs döneminde bilinçsiz vatandaşların attığı maske ve eldiven gibi çöpler sağlığımızı daha da çok tehdit eder hale geldi.  Bu yüzden TCDD bölge sakinlerine daha fazla mağdur etmeden bu işe bir çözüm getirmeli.

DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ

Dün 5 Haziran Dünya Çevre Günü idi. Eskişehir ve Eskişehir halkı gerçekten çevreye çok duyarlı. Bunun örneğini her yerde görebiliriz. Belediyeler bu konuda oldukça başarılı. Türkiye’ye örnek olacak birçok projeleri var. Halk da yaşadığı çevreye büyük önem gösteriyor. En güzel örneklerinden biri Termik Santrale karşı vatandaşların verdiği mücadele. Sadece bunlarla da bitmiyor. Kaymaz’a yapılacak siyanür havuzlu altın madenine karşı mücadele de sürüyor. Stadyum yıkıldığında halk yeşil alan için diretmişti, Millet Bahçesi fikri de böyle ortaya çıkmıştı. Hoş hala kavuşamadık o bahçeye 5 yıldır bekliyoruz. Ama orası ayrı bir konu şimdi hiç girmeyelim belki başka bir köşede yazarım. Öte yandan Gürleyik Doğal ve Tarihi Varlıkları Koruma ve Geliştirme Derneği Başkanı Halit Gürsoy, Gürleyik’in doğal güzelliklerini korumak için yıllardır çalışıyor. Bu örnekler say say bitmez. Aklıma ilk gelenler bunlar. O yüzden böylesine çevreci bir şehirde yaşamaktan mutluluk duyuyorum. Teşekkürler Eskişehir.