Korona virüs belasıyla uğraştığımız şu günlerde, kamuoyunun tepkisini çeken başka bir durum var.

Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanununda yapılacak değişikliğe tepki gösteriliyor.

Kamuoyundaki tepkinin nedeni ise bu kapsamda cinsel suçlara ve uyuşturucu suçlarına indirim uygulanması.

Kadına şiddet, kadına ve çocuğa cinsel istismar gibi suçların affedilecek olmasına tepki gösteren sivil toplum kuruluşları bu tepkilerini sert bir dille ifade ediyorlar.

Geçtiğimiz günlerde bu konuda KESK’li Kadınlar Adına bir açıklama yapıldı.  

Yapılan açıklamada, “Koronavirüs salgınının yaşandığı ve her geçen gün hasta sayısı ve ölüm vakalarının arttığı bu günlerde; bir yandan hem kendi sağlığımızı hem toplum sağlığını korumaya çalışıyoruz, bir yandan da eğriyi doğrudan ayırma uğraşındayız. Virüsle mücadele kapsamında cezaevlerinin boşaltılması amacıyla hızlandırılmış ve nihayetinde aralarında Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun da bulunduğu bir dizi kanunda değişiklik öngören tasarının taslak metni basına yansımış bulunmaktadır. 3. Yargı paketini adı konulmamış bir affa dönüştürüp, adına “infaz indirimi” dedikleri bir düzenleme ile 100 bin civarı mahpusun dışarı çıkması sağlanacaktır. Kasten öldürme suçu, terör suçları ile örgütlü suçlarda infaz süresini kısaltmayan paket cinsel suçlar ile uyuşturucu suçlarına ceza indirimi öngörüyor” denildi.

 

***

 

Bir de önerileri var kadınların.

“Bu salıverilmelerin öncelikle mağdur kadın ve çocuklar olmak üzere tüm kadınlar için hayati bir risk ve tehlike taşıdığı tartışmasızdır. Bizler iktidara buradan sesleniyoruz; öncelikle cezaevlerindeki yaşlı, hasta, hamile, kadın ve çocukları dert edinin. Sırf muhalif oldukları için ya da gerçek gazetecilik yaptıkları için cezaevlerine doldurduklarınızı bir af olmaksızın virüs yayılmadan salıverin. Biz kadınlar; katilleri, tecavüzcüleri, çocuk istismarcılarını aklamanıza daha önce de defalarca izin vermedik bundan sonra da vermeyeceğiz. Virüsten korunma tedbiri olarak evlerde kaldığımız bu günlerde ev içinde kadınlara yönelik şiddet vakalarında artış gözlenmektedir. En az virüs kadar tehlikeli olan ve kadınların hayatına kasteden şiddete karşı hükümeti bir an önce acil eylem planı hazırlamaya çağırıyoruz. Salgın bahanesiyle kolluk güçlerinin şiddet vakalarına müdahalesinde gecikmeler yaşanmasının, koruma ve tedbir kararları almada gecikmelere mahal verilmesinin engellenmesini istiyoruz” diyorlar.

 

***

Bu konuda bir tepki de CHP Eskişehir milletvekili Utku Çakırözer’den geldi.  

Kadına yönelik şiddeti önlemek için TBMM’de verilen kanun tekliflerini reddeden AKP iktidarının, infaz yasasında şiddet sanıklarının da yararlanacağı düzenlemeler getirmesine tepki gösterdi.

Eskişehir’de 23 kez suç duyurusunda bulunduğu eski eşi olan erkeğin satırlı saldırısı sonucu hayatını kaybeden Ayşe Tuba Arslan olayından örnek veren Çakırözer, aradan geçen dört aylık sürede hiçbir adım atılmamasını TBMM gündemine getirdi.

İnfaz paketinde, kadına yönelik suçlarda cezasızlık algısı yaratabilecek indirimlerin şiddetin katlanmasına neden olacağını belirten Çakırözer, kadın cinayetlerine karşı da aynı korona salgını ile mücadele gibi ulusal bir kampanya başlatılmasının şart olduğunu vurguladı.