Bu sosyal medyanın yararı kadar zararı da var.

Bunu korona virüs olayında bütün çıplaklığıyla yaşayıp gördük.

Öylesine bir bilgi kirliliği var ki, isteyen istediğini yazabiliyor ve işin kötüsü vatandaşın çoğunluğu da bunlara inanıyor.

Örneğin son olarak sosyal medyada yaygın olarak dolaşan bu “gizli belge” durumu.

Bu oldukça yaygınlaşınca, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüsle ilgili sosyal medya ve WhatsApp'tan "gizli belge" adıyla yayılan görselin gerçek dışı olduğunu bildirdi.

Koca, “Sosyal medya ve WhatsApp'tan yayılan “GİZLİ” belge gerçek dışıdır. Panik yaratacağı bilinerek uydurulmuştur. Güven kaybına yol açarak, 82 milyonun zaafa düşmesini amaçlayanlar var. Hassasiyetinizle oynayanlar var. Şans tanımayın. Doğru haber, resmen yapılan açıklamadır” dedi.

Bu nedenle sosyal medyadaki bu paylaşımların hepsine inanmamak gerekir.

Bu internet medyası ya da sosyal medyaya yasanın şart olduğunu bir kez daha gündeme getirdi.

Uzun süredir başta Türkiye Gazeteciler Federasyonu olmak üzere basın meslek örgütlerinin bir an önce çıkarılmasını istediği internet yasanının hızlandırılması gereğini de ortaya koydu.

 

***

Dün yine İçişleri Bakanlığı tarafından 81 ilin valiliğine gönderilen genelgede, “Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri” tabiri de kafaları karıştırdı.

Genelgede pavyon, bar, diskotek ve gece kulüpleri ayrılmış olmasına rağmen, lokanta, içkili lokanta ve restoranların da kapalı olacağına ilişkin bir takım bilgiler dolaştı.

Oysa lokanta veya halk dilinde meyhane olarak adlandırılan mekanların açık olacağı daha sonra anlaşıldı.

 

***

Şimdi örneğin Eskişehir’in Barlar sokağındaki çok sayıda işyeri dünden itibaren kepenklerini kapattı.

Ne kadar süreceği de belli değil.

Oysa buralarda çalışan insanların çoğunluğu yevmiye usulü ile çalışıyor.

Yani çalıştığı sürece para kazanabiliyor.

Gizli bir işsizlik de ortaya çıktı, burada yevmiye ile çalışanlar ne olacak?

 

***

Sahte bilgiler, sahte belgeler, ortalıkta geziyor.

Bakanlık adı kullanılıyor, logolar kullanılıyor

Bu konuda uzmanlar şu tavsiyede bulunuyor.

Sosyal medyadaki bilgiler çok büyük bir kısmının gerçekçi olmayan, daha fazla belirsizlik yaratan ve alarmı daha da şiddetlendiren yanlış bilgilerdir.

İnsanlar böylece bir kısır döngüye sürükleniyor, daha fazla uyanık hale geliyor, önemsiz bir öksürüğü ya da çekik gözlü bir insanı riskli görebiliyor, daha çok fark ediyor, daha çok bilgi arayıp medyayı tarıyor, duyduğu her şeyi tehdit edici bir şekilde yorumluyor.