Şu sıralarda yerli ve milli otomobil tartışmaları sürüyor. Geçtiğimiz günlerde yapılan tanıtımdan sonra, daha önceki yıllarda da yerli otomobillerin yapıldığı ortaya çıktı.

Türkiye’nin ilk yerle otomobilinin Eskişehir’de yapılan “Devrim” otomobili olduğu biliniyor.

Bu otomobiller hakkında çeşitli söylentiler de var. En önemlisi de “benzin” hikayesi.

Devrim’i yapan ekipte yer alan dönemin TCDD Genel Müdür Yardımcısı

Yüksek Mühendis Topçu Albay Emin Bozoğlu’nun oğlu Atilla Bozoğlu’nun sosyal medyada da yer alan anı ve görüşlerini aktarmak istiyorum.

 

***

“Meclise kadar arabalar pürüzsüz geldi.

Ama malum, Cemal Gürsel’in bindiği siyah renkli araba, on metre gitti ve stop etti. Benzini bitmişti. Cemal Paşa, beyaz arabaya bindirildi ve Anıt Kabir’e hareket etti.

Siyah renkli arabaya da benzin konduktan sonra, oda diğerlerine katıldı ve üçü bütün gün Ankara da dolaştırıldı, hipodromda 29 Ekim resmigeçit’ine katıldı.

Ama ne hikmetse basın, tamamen yerli olarak Türkiye Cumhuriyetinin imal ettiği bu arabalara sahip çıkacağına yerden yere vurdu.

Palavranın bini bir para

Güya, milyonlar harcanmış ve para çöpe atılmıştı.

İmal edilen araba on metre gitmiş ve bozulmuştu.

Neticede Devrim arabaları projesi iptal edildi.

Dört ay gibi mucize bir sürede, bu arabaları yoktan var edip imal eden mühendisler, işçiler töhmet altında bırakıldılar.

Hiç kimse teşekkür bile etmedi.

Babam dâhil, çoğu bu olaydan sonra hayata küstü.

Projenin iptal edildiği günün gecesi, babam bir kadeh rakı aldı önüne.

Aptal, aptal sordum;

-Baba niye iptal ettiler Devrim arabalarının imalatını?

Annemi, ablamı, kız kardeşimi ve erkek kardeşimi masaya çağırdı.

Ben ölene kadar bu evde Devrim arabaları lafı açılmayacak.

Farz edin bu süreci hiç yaşamadık.

Silin kafanızdan.

Bu gün bu projede çalışanların, babam dâhil çoğu vefat etti.

Bana gelince,

67 yaşına geldim.

Türkiye’de hiçbir başarının cezasız kalmayacağını öğrendim.

Yalnız, bu olgunluğa erişince bazı sualler kafamı kurcalamağa başladı.

1-Siyah arabaya (resmi araba rengi) Cemal Gürsel Paşa’nın bineceğini herkes önceden biliyordu.

2-Diğer iki arabaya benzin konmuştu da, neden siyah arabaya benzin konmamıştı veya az konmuştu. Unutulmuş iddiası, bana çok çok saçma geliyor.

Devlet Başkanının bineceği araba özellikle kontrol edilmez mi?

3-Devrim arabalarının gösterge panelleri saat gibi çalışır durumdaydı?

Üstelik de göstergeler Türkçe yazılı idi. Arabayı kullanan şahıs, benzin olmadığını neden görmemişti.

4-Bizi telefonda ölümle tehdit edenler kimdi?

5-Bildiğim kadarı ile 29 Ekimden sonra bir araba daha imalattan çıkmıştı.

Bu gün Tülomsaş da yalnız bir araba mevcut ve hala çalışır vaziyette.

Geri kalan üç araba ne oldu? Bu üç arabanın hurdaya çıkarılarak imha edildiğine dair söylentiler var. Eğer bu doğru ise, neden imha edildiler?

6-En önemlisi de, Devrim Arabaları Projesinden neden vaz geçildi?

Bütün bunlar biraz garip gelmiyor mu?”