Anadolu Üniversitesi’nin sanatla ilgili ilk fakültesi, eski adı Sinema ve Televizyon Yüksekokulu olan İletişim Bilimleri Fakültesi, ülkemizde sinema eğitimi veren İstanbul, İzmir ile beraber ilk üç okuldan biridir. Bu üç sinema okulundan da en iyisidir. Bunu ülkemizde sinema eğitimi üzerine yapılan bir panelde kendim dinledim. Şimdi bu üç okul arasında en iyi sisteme ve teknik donanıma sahip olan Anadolu Üniversitesidir. Hatta bu okulların arasında sürdürülen Uluslararası Film Festivali olan tek okul da Anadolu Üniversitesidir. Bunun nedenine baktığımızda; sadece “Hadi bir sinema eğitimi veren okul kuralım” değil. Dünyadaki örnekleriyle yarışabilecek bir okul yaratma arayışı vardır. Zaman içersinde de pek çok ülkenin sinema okulunu konuk ederek, gidip gelerek kendini geliştirmiş hedefine de ulaşmıştır. Bunda dönemin rektörü Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’in “En iyiyi” yapma enerjisi vardır.

       Aynı şeyi tiyatro eğitimi ya da  Devlet Konservatuvarı’nı kurarken de yapmıştır. Amaç; Anadolu Üniversitesi’nde bir Devlet Konservatuvarı açmak ama öncelikle ülkemizdeki mevcutlarından en iyisini kurmak olmuştur. Onun için uzun arayışlar yapılmış. Bunları pek çok kişiden dinledim. Bir de Cevat Çapan’ın Tiyatro Araştırmaları Dergisi’nde (27.2009 /1) “Bir Tiyatro Bölümünün Kuruluşu” başlıklı yazısında okumuştum. Cevat Çapan o yazısında; dönemin Anadolu Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’den bahsederek “Kendisi de gençliğinde  tiyatrocu olduğu için hemen her şeyin en iyisini düşünmemizi bize önerdi ‘Lütfen her şeyin en iyisini düşünün’ dedi, diyor.Prof.Dr.Yılmaz Büyükerşen’in bu çalışma için Eskişehir’de topladığı isimlere bakın: Ergin Orbey, Cevat Çapan, Özdemir Nutku, Güngör Dilmen, Genco Erkal, Beklan ve Ayla Algan’lar,Yüksel Ertan, Cemal Ünlü, Özer Kızıltan, Teoman Aktürel. Bunların dışında Turgut Özakman, Yıldız Kenter, Dinçer Sümer  gibi daha bir çok isimlerle görüştüğünü de biliyorum.

       Gerçekten, bilhassa tiyatro eğitimi alanında Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı çok farklı anlayış ve çabalarla kuruldu. Mezunlar verdi. Bu gün her bir mezunu ülkemizin dört bir köşesinde Devlet Tiyatrolarında, Şehir Tiyatrolareında ya da özel tiyatrolarda önde gelen isimler.Hatta mezunlarından başka konservatuvarlara öğretim üyesi vermiş konservatuvardır. Ayrıca Anadolu Üniversitesi eski rektörlerden Prof. Dr. Engin Ataç döneminde ülkemizde, üniversite tiyatroları arasında “Tiyaro Anadolu” ile ilk ve tek ödenekli, seyircisini yaratmış tiyatrosunu da gerçekleştirmiş tiyatro okuludur.

       Şimdi, aradan otuz yıl geçti. Gerçi, kendisini her zaman yenileyen, heyecanlı yöneticileri ile başarılarını sürdürse de yeni rektörü Prof.Dr. Şafak Ertan Çomaklı ile Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro (Sahne Sanatları) Bölümü günün anlayışları arayışı ile yeni bir çalışmaya girdi. Bu çalışma üniversite tiyatroları arasında yine bir ilki gerçekleştirmek üzere Uluslar arası Tiyatro Festivalini başlattı. Bu festival alışık olduğumuz festivallerden yani sadece oyunların sahnelendiği festivallerden biri değil. Daha çok tiyatro eğitimimizin yeni boyutlar, yeni arayışlar, yeni bilgiler, deneyimler  kazandıracak bir festival. 18 Ekim- 9 kasım 2019 tarihleri arasında 23 günlük festival programında yedisi yerli üçü yabancı on oyun sahnelendi. On atölye çalışması ve on tiyatronun yetkin isiminden söyleşi yapıldı. Açılışta güzel konuşmaların arasındaKonservatuvarın ilk kurucu hocalarından Cevat Çapan’ı dinledik, ona festivalin “Onur Ödülü” verildi. Konuşmacılardan biri de Kültür ve Turizm Bakan Yarımcısı Özgül Özkan Yavuz’du. Devlet Tiyatroları hakkında bilgiler dinledik. Ve festival Tennessee Willams’ın dünya klasiği eseri “Arzu Tramvayı” oyunuyla başladı. Sonraki günlerde; Teatro Delusio, correction, Tartuffe, Cimri, Bir Delinin Hatıra Defteri, Don Kişotum Ben, Joseph K., Zengin Mutfağı, Kürk Mantolu Madonna oyunları sahnelendi. Uygulamalı atölye çalışmalarının yanı sıra söyleşilerde Özlem Hemiş “Çağdaş Sahnenin seyircisi”, Hasibe Kalkan “ Belgesel Tiyatro”, Yavuz Pekman “Türk Tiyatrosunda Estetik ve İdoloji”, Selen Korad Birkiye “Çağdaş Tiyatroda Dramaturgi”,Semih çelwenk “Türkiye’de tiyatro Yapmak Salyangoz Satmak mı?”, Oğuz Arıcı “Oyun Yazarlığı ve Dramaturgi” Kerem Karaboğa “Çağdaş Oyunculuk Yöntemlerinde Beden”, fakiye Özsosal  - Elif Candan ve Arda Öztürk ortak bildiride “Tiyatroda Toplumsal Cinsiyet”, Bülent Sergen “Eğitimde oyunlaştırma Drama ve Tiyatro Perpektifi” konularını konuştular. Üniversitede yeni açılan Kültür salonuna da ünlü tiyatro sanatçımız Şener Şen’in adı verildi.

        Anadolu Üniversitesi hep en iyiyi arayışına devam ederken hep ilklerin adresi olmaya devam ediyor.