Züleyha ile Yusuf arasında yaşanan arbede sırasında çıkıp gelen Züleyha’nın kocası sordu:

-Nedir bu hâl?

Züleyha öne atıldı ve dedi:

-Haddini bilmez bu köle, sana ve bana ihanet etti. Senin namusuna göz koymuş. Senin yatağını çiğnemek istedi. Senin ailene ihanetin suçu ya zindana atılmak ya da ağır bir cezaya çarpılmak değil mi?

Züheyla’nın yalan ve iftira iddialı sözleri karşısında Yusuf şaştı kaldı. Hemen kendisini toparladı ve dedi:

-Efendim, meselenin aslı öyle değil. Uygunsuz işe beni, kendisi davet etti. Hatta zorladı. Ben, asla böyle bir kötülüğe tevessül etmeyeceğimi söyledim.

O sıra Yusuf hâlini Allah’a arz etti ve dedi:

-Ya Rab! Açığı da, gizliyi de bilensin. Zalimden mazlumu koruyan da sensin. Ben, mağdurum. O güçlü. Ben se, güçsüzüm. Sen ise bütün güçlülerden daha güçlüsün. Biliyorsun ki senin katında ben temizim. Beni, toplum nezdinde akla! Ben, senin emrine karşı gelmedim. Adaletini tecelli ettir.

Yukarıdan aşağıya doğru olan istekler “emir”dir. Aşağıdan yukarıya doğru yapılan istekler ise “dua”dır. Yusuf’un, Rab’ından bu isteği duadır.

Kur’an’ın Yusuf suresi ayet 26, 27 ve 28’de Allah: “Yusuf, “O benden faydalanmak istedi.” dedi. Kadının ailesinden bir yakını şöyle bilirkişilik yaptı: “Şayet onun gömleği önden yırtılmışsa, kadının iddiası doğrudur. O Yusuf yalancılardan biridir… Yusuf’un gömleği arkadan yırtılmışsa kadın yalan söylemiştir. O zaman, o Yusuf’un sözü doğrudur… Kadının kocası Yusuf’un gömleğinin arkadan yırtıldığını görünce, dedi: “Şüphe yok ki bu, siz kadınların tuzağıdır. Sizin tuzağınız çok tehlikelidir.” buyurdu.

Ayette görüldüğü gibi hüküm belirten, tanıklık eden ya da bilirkişilik yapan kişinin yakını aleyhine de olsa mutlak adaletle hükmetmeli. Yakını da olsa, kişiyi kayırmak veya taraf olmak hakkaniyeti bozar. Masumu mağdur eder. Adaletin gayesi mağdurun hakkını teslim etmektir. Adaletin önemini Allah, Maide suresi ayet 8’de: “Ey iman edenler! Allah için hakkı titizlikle ayakta tutan, adalet ile şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sakın ha sizi adaletsizliğe itmesin. Adil olun! Bu Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’tan sakının! Allah, gizli ve aşikâr her şeyi bilir.” buyuruyor.

Bazı dinsel kitaplarda da şöyle bir rivayet var. O an, yakında bulunan bir beşikte yatmakta olan küçük bir çocuk dile geldi. İlahi adaletin gereğince meselenin doğruluğuna şahitlik etti ve şöyle söyledi:

-Dikkatle bakın, eğer Yusuf’un gömleği önden yırtılmışsa saldıran Yusuf’tur. Şayet gömlek arkadan yırtılmışsa saldırıya ve zorlamaya maruz kalan Yusuf’tur.

Züleyha’nın Kocası vezir Hz. Yusuf’un gömleğine baktı. Gömleğin arkadan koparıldığını gördü. Züleyha’ya dönüp dedi:

-Bu hâl senin bir hilendir. Kendine gel. Tövbekâr ol! Masumu mağdur etme. Bu masumun vebaline girme. Dedikten sonra, Hz. Yusuf’a:

-Kusura bakma, senin bunda suçun yok.

Mısır vezirinin hanımı Züleyha ile Hz. Yusuf arasında geçen müessif olay dilden dile dolaştı. Etrafa yayıldı. Sağır sultan dahi duydu. Mısır halkı ve ileri gelenleri Züleyha’yı ayıplayıp kınadılar.

Mısırlı kadınlardan bir grup Züleyha’yı kınamak için bir ara saraya geldiler. Züleyha, vaziyeti açıklamak ve kendini haklı göstermek için bu kadınları bir masaya oturttu. İkram şeklinde ellerine birer meyve ve birer de bıçak verdi. Perdenin arkasından Hz. Yusuf’u kadınların karşısına çıkardı. Yusuf’un güzelliğini gören kadınlar hayrette kaldılar. Kendilerinin, kendi ellerini kestiklerinin farkında bile olmadılar. Durum üzerine Züleyha kadınlara dedi:

-Sizler kadın olarak bir görüşte Yusuf’un cazibesine dayanamayıp ellerinizi kestiniz. Ya ben ne yapayım? Ondaki bu cazibeyi her gün görmekteyim. Ben de, sizin gibi bir kadınım. İşte beni, size yerdiren güzellik ve cazibe budur.

Orada bulunan kadınlar hep birlikte:

-Haklıymışsın Züleyha!

Hz. Yusuf’tan murat almanın ümidini yitiren Züleyha bir gün efendisi vezire dedi:

-Artık, bu oğlanı zindana atmak vakti gelmiştir. Yusuf, zindanı çoktan hak etti. Deyip, onu zindana attırdı. Züleyha’nın arzularını yerine getirmeyen Yusuf, bu kez de onun isteğiyle zindana atıldı. İlahi takdirin tecelli şeklini yüce kudretten başka kim bilebilir ki?

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!