Gusül abdestinin insan sağlığı ve hayatındaki yeri nedir? Gusül abdesti almayı gerektiren hâller nelerdir? Gusül abdesti, bütün mahlûkat içerisinde insana has Allah’ın bir lütfudur. Bu olgu insana verilen değerin bir göstergesidir. Bu değeri insana Allah veriyor. Allah’ın verdiği bir değerli değersizleştirme çabası hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Kazandırmadığı gibi de çok şey kaybettirir. İnsan, hem bedenen ve hem de ruhen kıymetli bir varlıktır.

            Sağlıklı insanlarda şehevi arzuların karşılanmasına ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaç, hem bedensel ve hem de ruhsaldır. İnsan bu ihtiyacı veren Allah’tır. Cinsel arzular, meşru zeminlerde oldukça güzel ve yerindedir. Aksi insanı felakete sürükler. Allah’ın, insana şehevi arzu vermesinin en önemli sebebi; insan neslinin devamıdır. Şehevi arzulara cinsi istekler de deniyor.

İnsandaki cinsi arzuların uyanması insanı cünüplük durumuna sürükler. Cinsel arzuların tatmini insanda biyolojik, psikolojik, fizyolojik ve sosyolojik olgulardan kaynaklanır. Sağlıklı insandaki cinsel arzuların karşılanmasındaki gerekliliğinin en önemli göstergelerinden birisi de, rüya yolu ile olsa bile bedendeki şehevi birikimin tahliye edilme işlevidir. Bu durum, insana bir ceza değil hassaten bir mükâfattır. Dini terminolojide bu hâlin vukuuna ihtilam olmak deniliyor. İhtilam olmaya da rüyada cinsel ilişkiye girmek denilir.

Guslü gerektiren hâller dokunmak, bakmak, düşünmek ve ihtilam olmakla insanın tenasül uzvundan meni gelmesi hâlidir. Bu durum, cünüplük hâlidir.  Cünüplük durumu oluşunca; gusül abdesti almak farz olur. Farz hüküm, Allah’ın bir kanunudur. Bu kanunu ihlâl ya da ihmâl eden Allah indinde suçludur. Bu nedenle İslam anlayışında cünüplükten ceza görmemek için gusül abdesti almak şarttır. İslam’da suçun adı günah olarak ifade edilirken ödülün adı da sevap olarak ifade edilir.

            Gusül abdestini ve gusül abdestini gerektirecek hâllerin konuşulmasını ya da yazılmasını yadırgamak veya ayıplamak başta İslam’a ihanettir. İslami vecibelerin öğrenilmesine engel olmaya kalkışmaktır. Abesle iştigaldir. Müslümanlara saygısızlıktır. Yapılabilecek büyük kötülüklerden birisidir. Hatta insanlığa ve sair varlıklara yapılacak kötülüktür.

İnsanın tepesindeki göklerin bile, altında cünüp insanların dolaşılmasına tahammülü var mıdır? İnsanın üstünde dolaştığı yerlerin üzerinde cenabetlerin gezinmesinden rahatsızlığı ne olabilir? Sair varlıklarda, cünüp gözlerin bakışlarından rahatsızlıklar var mıdır? Evrenin cünüp insanın sözlerini dinlemeye mecali ne kadardır? Bu sorular, akıllı insanın kendisine sorması gereken bazı sorulardır.

İslam’a göre meşru cünüp olma hâli suç değildir. Bilakis meşru şartlarda gerçekleştiğinde insana ibadet sevabı kazandırır.  Cünüplük hâli meşruiyetini yitirdikçe vebale dönüşür.

Cinsel ilişkide bulunan kadın ya da erkek; ilişkinin az veya çokluğuna bakılmaksızın meni gelmese bile cünüplük hâli vukua gelmiş sayılır. Derhal boy abdesti alınması icap eder. Bu aşamada dikkat edilmesi gereken durumlar vardır. İhtilam olan ya da cinsi ilişkide bulunan kişinin; işin akabinde idrar yapması, birkaç adım yürümesi veya kısa bir süre yan üstü uyuması sonradan gelen meninin akmasını sağlar. Sonradan gelen bu akıntılardan kanalların temizlenmesi önemlidir. Hem sağlık ve hem de temizlik bakımından gereklidir. Gusül abdestinden sonra çıkan meni yeniden gusül abdestini gerektirir.

            İdrar yaptıktan, birkaç adımlık yürüyüşten veya uykudan sonra alınan boy abdestinden sonra şehvetsiz gelen akıntıdan dolayı tekrar gusül abdesti almaya gerek yoktur.

            Bir kimse uykudan uyandığınca ihtilam olduğunu hatırladığında; tenasül azaları bölgesinde yaşlılık görürse gusül abdesti icap eder. İhtilam olduğunu hatırlamasa da üzerinde yaşlılığa rastlarsa yine gusül farz olur. Farzın terki büyük günahtır. Farzın ifası büyük sevaptır. İslam dinine göre kötü hâller cezalanıyor. İyi hâllere mükâfat veriliyor. Kişi neye layıksa; o kişiye layık olduğu veriliyor.

            Rüyasında ihtilam olan kişi uyandığında üzerinde yaşlık yoksa diğer bir ifade ile meni dışarı çıkmamış ise gusül abdesti gerekmez. Gusül abdesti, cünüp olan her Müslümana farzdır. Gusül abdesti alan kişi ibadet yapmış sayılır. Diğer yandan âdet hali görmüş veya lohusalık hâli bitmiş kadının da gusül abdesti alması farzdır.

Guslün farzı üçtür. Bu üç şarttan birisi eksik olursa gusül abdesti geçerli olmaz. Guslün birinci şartı; Ağıza su alıp çalkalamak. Buna, ağıza mazmaza (gargara) da denir. İkincisi buruna su çekmek... Su çekerek burunu yıkamak... Bunu yapmaya da, buruna istinşak derler.  Üçüncüsü, bütün bedeni tepeden dibe yıkamak... Vücutta iğne ucu kadar kuru yer kalmayacak şekilde yıkanmak. Bir başka ifade ile bütün cem-i bedeni yıkayıp pak etmektir.

Gusül sırasında suyun saç, sakal, bıyık ve kaş diplerine ulaştırılması gerekir. Göbek çukuru ve kulak içlerinin yıkanması şarttır. Küpe deliklerine suyun ulaştırılması gerekir. Parmaktaki, alyans ya da yüzük altına suyun girmesi sağlanır. Diş aralarındaki yemek kırıntıları çıkarılır. Bir nevi vücuda suyun değmesine engel şeyler yerlerinden kaldırılır. Guslün farzlarını izahtan sonra yapılan işin yani ibadetin güzelliği için guslün sünnetleri yapılır. Guslün sünnetleri nelerdir? Gusül abdestinde sıralamaya, düzen ve tertibe riayet şarttır. Gusülde farzların sıralama ve tertibi ayette yapılmıştır. Sünnetlerin tertibini ve şeklini Hz. Peygamber belirlemiştir. Peygambere muhalefet, insanı küfre sokar.

Bir araç ya da makinanın bazı fonksiyonları yerine getirmesiyle bakıma, dinlenmeye, yıkanmaya vs. ihtiyaç oluyorsa insan bedeni de âlemin en kapsamlı makinasından daha değerli ve hassas bir makinadır.

Farz ibadetlerin delili Allah’ın Kur’an ilmidir. Kur’an ilmi Allah’ın ilmidir. Gusül abdesti, dini ilimlerden fıkıh ilminin konusudur. Fıkıh ilmi, muamelatı da kapsar. Muamelat, hukuki ilişkileri doğurur. Hukuki ilişkiler karşılıklı haklardır. Gusül abdesti üzerinde Allah hakkı vardır. Gelecek yazımda gusül abdestinin sünnetleri nelerdir ve sünnetlerin önemi üzerinde duracağım.

Gusül abdesti ile anlattıklarım tamamen Hanefi mezhebine göredir. Hanefi fıkhı ulemalarının görüşleri doğrultusunda meseleler ele alınmaktadır. Hanefi fıkhı mesnetli yaklaşık yedi ilmihâl üzerinde değerlendirme yaptım. Kaynakların adını ilerleyen süreçte açıklayacağım.

   Mükellef Müslüman için sünnet: Peygamber Efendimizin farz ve vaciplerin dışında yaptığı işlerdir. Yapılmasında sevap ve peygamberin şefaati vardır. Terkinde azap yoktur. Terki, tenzihen mekruhtur. Hoş karşılanmaz.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!